Examples of using Almak zorunda değilsin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Benim sözlerimi dikkate almak zorunda değilsin.
Ona motosiklet almak zorunda değilsin.
Bana bir hediye almak zorunda değilsin.
Dinle, kendini huzursuz hissedersen, onlardan almak zorunda değilsin.
Elektrikli süpürge almak zorunda değilsin.
Bana bir şey almak zorunda değilsin.
Sadece çocuklar. Bizi almak zorunda değilsin.
Bira içmek için tüm bira fabrikasını almak zorunda değilsin.
Bana bir şey almak zorunda değilsin.
Emir almak zorunda değilsin.
Bana bir şeyler almak zorunda değilsin.
Bana bir hediye almak zorunda değilsin.
Hey, dostum, almak istemiyorsan, almak zorunda değilsin.
Bana herhangi bir şey almak zorunda değilsin.
Bana aptal bir yüzük almak zorunda değilsin.
Hayır. Bir şey almak zorunda değilsin.
Bir elektrik süpürgesi almak zorunda değilsin.
Şu anda bir şey almak zorunda değilsin.
Öpücük yıldönümünde bana hediye almak zorunda değilsin.
Oraya gitme riskini almak zorunda değilsin.