YOU DON'T HAVE TO EXPLAIN in Turkish translation

[juː dəʊnt hæv tə ik'splein]
[juː dəʊnt hæv tə ik'splein]
açıklamana gerek yok
açıklama yapmana gerek yok
açıklaman gerekmez
açıklama yapman gerekmez
açıklamak zorunda değilsiniz
açıklamanıza gerek yok
açıklama yapmanıza gerek yok
izah etmek zorunda değilsin
açıklama yapmaya mecbur değilsin

Examples of using You don't have to explain in English and their translations into Turkish

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Liz, I told you, you don't have to explain that to me.
Liz sana söyledim, bunu bana açıklamana gerek yok.
Why you're having dinner with a midget. You don't have to explain.
Bir cüceyle yemek yiyorsun diye bana açıklama yapmaya mecbur değilsin.
Keough, you don't have to explain yourself to me.
Keogh, bana kendini açıklaman gerekmez.
You don't have to explain any of that to me. Cheers.
You don't have to explain yourself, Nabeel.
Açıklama yapmana gerek yok, Nabeel.
Magnus…- Look, you don't have to explain yourself.
Bak, kendin anlatmak zorunda değilsin.- Magnus.
Why you're having dinner with a midget. You don't have to explain.
Bir cüceyle yemeğe çıktığın için kendini bana açıklamana gerek yok Mildred.
Wayne, darling, you don't have to explain.
Wayne, sevgilim, açıklaman gerekmez.
You don't have to explain why you want to marry.
Evlenmeyi neden istediğini açıklamak zorunda değilsin.
You don't have to explain yourself.
Açıklama yapmana gerek yok.
Look, you don't have to explain yourself.
Bak, kendin anlatmak zorunda değilsin.
You don't have to explain yourself…- No, let me finish. Ali.
Ali… -Hayır, izin ver bitireyim. -Kendini açıklamana gerek yok.
Cheers. You don't have to explain any of that to me.
Şerefe. Onu bana açıklamak zorunda değilsin.
No, ma'am, you don't have to explain anything.
Hiçbir şey açıklamak zorunda değilsiniz.
Johnny, look, you don't have to explain yourself.
Johnny, açıklama yapmana gerek yok.
Okay, you don't have to explain all of physics to me.
Tamam, fiziğin hepsini açıklamana gerek yok.
You don't have to explain.
Açıklamak zorunda değilsiniz.
You don't have to explain.
Açıklamanıza gerek yok.
You don't have to explain yourself to me. It's okay.
Tamam. Bana açıklama yapmana gerek yok, sakin ol.
You don't have to explain anything to me.
Hiçbir şey açıklamak zorunda değilsiniz.
Results: 255, Time: 0.0599

Word-for-word translation

Top dictionary queries

English - Turkish