Examples of using Olmak diye in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Alakadar olmak diye bir seçenek yok.
Çok genç olmak diye bir şey yoktur dostum sadece daha yaşlı olmak vardır.
Öğrendiğime göre, dokuz yaşında Avusturyalı bir emlak zengini olmak diye bir şey varmış.
Çocuk, bazı meyve ve bisküvi yedik ve susuz olmak diye bir bardak şarap içti neredeyse dolu durdu.
ancak o nükleer silahları getirmekte başarısız olmak diye bir şansımız yok.
Sarp Kürkçü sunumunu'' Dijital dünyaya adım atıldığından itibaren güvenlik ve güvende olmak diye bir şey yok'' diyerek başladı.
Efendim, 20 yıllık yedek subaylığı donanmanın dışında olmak diye adlandırmam.
Varlığından bihaber olduğum yerleşik orta sınıf banliyölerinin aksine Footscrayde hak sahibi olmak diye bir şey yoktu.
Tıpkı bir ninja gibi çevreye uyumlu olmak diye buna denir. Aptal polisler!
Büyük bir aksilik oldu diye mesaj atmışsın?
Cadı falan olmasın diye açık bırakmalıyım!
Kocan nasıl oldu diye merak ettim?
Andy sözde başkan oldu diye istediğin yerde içebiliyor musun?
Kavga iptal oldu diye aramızda bir dedikodu çıkartalım.
Bazen daha büyük kötülükler olmasın diye, küçük kötülüklere izin verilir.
Ne oldu diye düşündüm?
Sözlerimi yanlış anlamak olmasın diye.
Alışılmış bir soru. Karışıklık olmasın diye sormak zorundayız.
Elbette yanlış anlaşıIma olmasın diye.
Burası Almanya. İnsanlar burada Müslüman oldu diye işinden kovulmuyor.