Examples of using Olmaktan daha in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Büyüklerine saygılı olmaktan daha şerefli ne olabilir?
Bir kadın için anne olmaktan daha güzel bir iş olamaz.
Senin tele-sekreterin olmaktan daha önemli işlerim var!
Bu sana avukat olmaktan daha uygun bir işmiş gibi görünüyor.
Hep beraber olmaktan daha güzel bir şey yoktur.
Tatsu senin şoförün ve koruman olmaktan daha kabiliyetli biri.
Yani o yasta sexi yasamak kötü bir fikir olmaktan daha fazlası.
Fabrikada çalışmak kendi başına olmaktan daha iyi.
Söylemeyip de suç ortağı olmaktan daha iyidir.
Kocası, eşinin kariyerinin çocuk sahibi olmaktan daha önemli olduğunu kabul etti.
Birisini sevip onu kaybetmek onu hiç sevmemiş olmaktan daha iyidir.
Kanuni olmak, bazen kanunsuz olmaktan daha güvenli olabiliyor.
Burada, bu yerde olmaktan daha iyisini biliyorsun!
En azında yukarıda olmaktan daha güvenli.
Etkili liderlik, teknik açıdan haklı olmaktan daha önemli.
Kairede şövalye olmak Londrada şövalye olmaktan daha iyidir.
Çünkü onu yapmak burada olmaktan daha kolay.
Bir kaşif olmaktan daha büyük bir meslek yoktur.
Fakat sadece bir efsane olmaktan daha ötesi olabilir mi?
Traş olmaktan daha hızlı bir yol.