Examples of using Olmazsa in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kesinlikle, başka planlar olmazsa. Ah evet. Yani, sen.
Peki, eğer kendiliğinden stabilize olmazsa, o zaman ne yapacaksınız?
Bu süre içinde bir şey olmazsa…- Teşekkürler.
Zahmet olmazsa bir dakika izin verir misin? Merhaba?
Bree yalnız kalırsan ya da gidecek yerin olmazsa, buraya gel.
Eğer sorun olmazsa ben de gelmek istiyorum.
Benim bebeğim olmadı, hiç olmazsa başkalarının bebeklerine yardım edeyim.
Düşerse- iyi. Olmazsa- kılıç.
Zahmet olmazsa beni merdivenlerden yukarı taşır mısınız?
Kontrol bizde. Çalışma olmazsa ilerleme olmaz.
Bay Poirot ile ben hiç olmazsa el ele vermek zorunda kaldık.
Zahmet olmazsa sen tişörtü tutsan da ben de hemen tuvaletimi?
Zahmet olmazsa silahlarınızı uzatır mısınız?
Kahve yapmıştım, zahmet olmazsa sen koyar mısın? Çok üzüldüm.
Sakıncası olmazsa, bir şeyler yiyeceğim?
Ve tarlalarımız olmazsa, kralın hazinesini nasıl doldururuz?
Zahmet olmazsa arkandan kapıyı kapatır mısın?
Gowan, kabalık olmazsa bu ziyaretinin amacını sorabilir miyim?
Hiç olmazsa yaşayacak.
Olmazsa korkarım ki toplantılara daha fazla katılamayacağım.