ONU DAVET ETTIM in English translation

• i invited him
• asked him

Examples of using Onu davet ettim in Turkish and their translations into English

Onu davet ettim, o da kabul etti ama gerçekten İsveçe gelmeyecek.
I invited her and she accepted, but she's not actually coming to Sweden.

Bize katılması için onu davet ettim.- Güzel.
I have invited her to join us at the table. Good.

Bize katılması için onu davet ettim.- Güzel.
Good. I have invited Her to join us At the table.

O yüzden onu davet ettim.
So I invited her.

Onu davet ettim.
I invited him over.

Onu davet ettim ama yapacak işleri varmış.
I asked him but he's busy.

Onu davet ettim. Ama Toulousetan buraya kadar geldiğine inanamıyorum.
I invited her, but I can't believe she came all the way from Toulouse.

Bu yüzden de onu davet ettim.
so I invited her.

Gemmanın listede olmadığını fark ettim ve onu davet ettim.
I noticed Gemma wasn't on the list, so I invited her.

Annem Kyle gittiğinden beri tuhaf davranıyor, ben de onu davet ettim.
Mom's been in such a funk since Kyle left, I asked him to visit.

Bize katılması için onu davet ettim.
I have invited her to join us.

Sinemaya gitmesi için onu davet ettim.
I invited her to go to the movies.

Aslında, ben onu davet ettim.
Actually, I invited her.

An2} Bu nedenle onu davet ettim.
So I have invited her to visit.

Hiçbir şey. Onu davet ettim.
Nothing. I invited her over.

Hiçbir şey. Onu davet ettim.
I invited her over. Nothing.

Bizimle çalışması için onu davet ettim.
I invited her to join our study group.

Güzel. Bize katılması için onu davet ettim.
I have invited her to join us at the table. Good.

Güzel. Bize katılması için onu davet ettim.
Good. I have invited Her to join us At the table.

Aslında Rainerın kızı annesiyle olduğu için Şükran Gününü bizimle geçirmesi için onu davet ettim.
Uh, actually, Rainer's daughter is with her mom, so I invited him to spend Thanksgiving with us.