ONUN HAKKINDA HER ŞEYI in English translation

everything about him
onun hakkında her şeyi
onunla ilgili her şeyi
onunla ilgili herşey
onunla ilgili her şey
onun her şeyini
onun hakkında herşeyi
onun hakkındaki her şeyi
onda her şey
onun her şeyi
everything about her
onun hakkında her şeyi
onun her şeyini
onunla ilgili her şeyi
onunla ilgili her şey
onun hakkında herşeyi
onun hakkındaki her şeyi
onunla ilgili herşeyi

Examples of using Onun hakkında her şeyi in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Lex Supermanden nefret ediyor, onun hakkında her şeyi öğreniyor.
Lex hates Superman, learned everything about him.
Kadın onun hakkında hiçbir şey bilmezken, haydut onun hakkında her şeyi biliyordu.
She doesn't know anything about him, but he knew everything about her.
Şirine ismi, onun hakkında her şeyi bize anlatmıyordu.
Smurfette's name doesn't tell us anything about her.
Onun hakkında her şeyi bildiğimi sanıyordum.
I thought I knew evertyhing about him.
Ama intihar etmediğini biliyorum. Onun hakkında her şeyi bilmiyor olabilirim.
But I know he didn't kill himself. I may not have known everything about him I could have known.
Burada durup onun hakkında her şeyi bildiğimi söyleyemem. Hepiniz Gracei benden daha çok tanıyorsunuz.
So I can't stand here and pretend to know everything about her. Lots of you knew Grace longer than me.
Onun hakkında her şeyi öğreneceğim ve bunu yaptığımda… eğer adaletin bir anlamı varsa… bu adam onu tatmalı.
This man should know it. I'm gonna learn everything about him now, and when I do… if justice means anything.
Onun hakkında her şeyi öğreneceğim ve bunu yaptığımda… eğer adaletin bir anlamı varsa… bu adam onu tatmalı.
I'm gonna learn everything about him now, and when I do… if justice means anything… this man should know it.
Eğer birisi benimle iş yapmak isterse, onun hakkında her şeyi bilmem gerekir.
If a man wants to do business with me, I have to know everything about him.
Hepiniz Gracei benden daha çok tanıyorsunuz burada durup onun hakkında her şeyi bildiğimi söyleyemem.
Lots of you knew Grace longer than me, so I can't stand here and pretend to know everything about her.
Bir hatun benim erkeğime asılsaydı onun hakkında her şeyi öğrenirdim.
If I found out some babe was after my guy, I would have to know everything about her.
Kurbanı araştırıp onun hakkında her şeye ulaşırız.
We investigate the victim, find out everything about him.
Onun hakkında her şeyi bilmiyorum.
About him, I don't know everything.
Onun hakkında her şeyi topladım.
Everything I gathered about him.
Onun hakkında her şeyi biliyoruz.
We know all about her.
Onun hakkında her şeyi unuttum.
I forgot all about her.
Onun hakkında her şeyi unuttum.
I forgot all about him.
Onun hakkında her şeyi unuttuk.
We forgot all about her.
Onun hakkında her şeyi unuttum.
I would forgotten all about him.
Onun hakkında her şeyi biliyoruz.
We know all about him.
Results: 380, Time: 0.0314

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English