Examples of using Orada olmayan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sanırım orada olmayan bir şeyi arıyorsun.
Orada olmayan insanları sorgulamak mı?
Ve termal tarama, koruma kabı alanında önceden orada olmayan bir şey algılıyor.
Burun kanamaları, orada olmayan insanlar ile konuşmaları.
Durun, siz orada olmayan şeyler görüyorsunuz.
Onunla konuşurdu… Orada olmayan şeyleri ve insanları gör.
Gerçekte orada olmayan şeyler duyup görmeye başladı.
Onunla konuşurdu… Orada olmayan şeyleri ve insanları gör.
Bazen de aslında orada olmayan şeyler görürüz.
Orada olmayan şeyler görüp, seslerini duyuyor musunuz?
Bak, bazen… aslında orada olmayan şeyler duyup görebiliriz.
O kadar kötüyüm ki aslında orada olmayan şeyler görüyorum.
Kendi kişisel çıkarlarınıza hizmet ederek orada olmayan bağlantılarınızı kurmaya çalışıyorsunuz.
Kendi kişisel çıkarlarınıza hizmet ederek orada olmayan bağlantılarınızı kurmaya çalışıyorsunuz.
Belki orada olmayan odur.- Belki.
Bilim orada olmayan bir şeyi nasıl açıklayabilir?
Demek istediğim aslında orada olmayan birini görüyorum?
Orada olmayan birine ateş ediyor.
Dua mı? Orada olmayan şeylerle konuşuyorsun?
Orada olmayan şeylerle konuşuyor.