Examples of using Orada yoktun in Turkish and their translations into English
{-}
- 
                        Colloquial
                    
- 
                        Ecclesiastic
                    
- 
                        Ecclesiastic
                    
- 
                        Computer
                    
- 
                        Programming
                    
Sana yeniden ihtiyaç duyduğumdaysa… orada yoktun.
Sullivan, orada yoktun.
Haa, evet. sen orada yoktun.
Haa, evet. sen orada yoktun.
Geçen gün çalıştığın yere uğradım ama orada yoktun.
Seni almak için korta gittim orada yoktun ve bana bir kızın yere yığıldığını söylediler.
elinden tutmak için orada yoktun!
Deacon ve Scarlett uzun zaman boyunca sana güvenebilmek istediler ama sen orada yoktun.
tadı daha iyiydi çünkü sen orada yoktun.
Ben askerdim ve bunu benden alırlarken sen orada yoktun ve şimdi neredeyim, hey?
Orada yok. Nerede?
Abi orada yoktu diyorum işte.
Biz orada yokmuş gibi davrandılar.
Artık orada yok.
Onlar orada yoktu.
Orada yok, değil mi?
Onlar orada yoktu.
Artık orada yok.
Biz orada yokmuş gibi davrandılar.
Artık orada yoktu.