Examples of using Oraya çıkmak in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Aldous! Oraya çıkmak zorunda değilsin!
Oraya çıkmak zorunda değilsin.
Güven bana, Oraya çıkmak istemezsin.
Sadece müşteri için mi oraya çıkmak zorundayım?
Lütfen dostum, oraya çıkmak istemiyorum.
Tırmanmak yok!- Oraya çıkmak istiyorum!
Bu kızları daha da ateşlendiriyor… oraya çıkmak ve işlerini halletmek.
Eğer oraya çıkmak istiyorsan sadece Maverickse girebilmek için bile bunun içine yarım milden daha fazla girmelisin.
Şimdi, içinizden herhangi birinin Everest Dağına tırmanma fırsatı odumu bilmiyorum ama oraya çıkmak oldukça sıkıntılı bir iş.
Luke, oraya çıkmak,… kalp nakli sırasında bir ameliyathaneye girmekle aynı.
Oraya çıkmak zorunda kalıp, onlara hemen döneceklerini ve endişelenmemeleri yalanını söyleyen
Her gece oraya çıkmak zorundayım. Şarkı söylemeli,
Sağ? Yani, Cuma oraya çıkmak kadar sahip olduğumuz anlamına gelir Evet.
Oraya çıkmak ve mücadele etmek için ikinci bir şans yakalıyorum ve orada öyle harika bir atmosfer olacak.
Tam 1000 dolar- beni duydun- Tek yapman gereken haberlerde oraya çıkmak ve şunlardan birini yapmak.
Ama sanki bir adım geri atmalıyım gibi hissediyorum. Oraya çıkmak çok iyi hissettirdi.
için hiçbir sebebin kalmadı. Ama bu çocuk oraya çıkmak istiyor. Senin de bunu halletmen gerek, tamam mı?
içinizden herhangi birinin Everest Dağına tırmanma fırsatı odumu bilmiyorum ama oraya çıkmak oldukça sıkıntılı bir iş.
Oraya çıkmak istiyorum.
Oraya çıkmak istiyorum.