Examples of using Paravan in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Gerçek paravan değil.
biraz yarda ve paravan toplayın.
Benden, Guangzhoudan paravan olarak toptan kıyafet almamı istediler.
Hızlı ve Öfkeli'' paravan alıcılarından biri cinayet silahıyla ilişkilendirildi.
Orası paravan için kullanılan boş bir tamirhane.
Paravan bir şirket.
Bunlar paravan şirketler.
Paravan şirket bu.
O birisi de paravan şirketin ve müzenin sahibi.
Wardın şirketlerini karşılaştırıyordum ve paravan şirketlerden biri Mamakiye yatırım yapmış in Mamaki.
Paravan şirketler. Hepsi özenle kataloglanmış.
Para, Linin paravan kullandığı restoranlardan birinde saklanıyor.
Bu paravan dükkânda aslında büyücü malzemeleri satılır.
O paravan bir hikâye.
Paravan şirketler dikkatlice kataloglanmış.
Paravan diyecektin herhalde?
Ben Holgrem ile konuştuğun paravan şirket.- Quorta.
Hızlı ve Öfkeli'' paravan alıcılarından biri cinayet silahıyla ilişkilendirildi.
Paravan bir şirket.
Biraz uzun sürdü… ama paravan şirketin izini sana kadar sürdük Howard.