Examples of using Parlama in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Odaksal parlama ile başlayalım.
Şimdi benim parlama zamanım. Bunu kazandım.
Suvek patlama veya parlama anlamına gelir.
Parlama olacak… dikkat edin.- Barutu ateşlediğimde büyük bir.
Parlama vaktin geldi.
Hayır. Artık parlama yok.
Biraz tuval çok fazla parlama.
Seyirciler bizim. Bizim parlama zamanımız.
O ağaç sırasının hemen önünde bir parlama gördüm.
Yıldız sisteminin güneşi şiddetli parlama aktivitesine başlamış.
Bu bizim parlama anımız.
Sarsıntı ve parlama için kendinizi hazırlayın!
Ama bu senin parlama zamanın değil.
Tüm personel sarsıntı ve parlama için kendini hazırlasın!
Gidelim. Parlama zamanı.
Parlama, görme sinirini aşırı yüklemiş.
Emekli zaten. Evimizdeki kadınların parlama vakti geldi.
Bir parlama gördün mü?
The Circle Brezilya! Bu benim parlama şansım tatlım!
Parlama öncesinden bir şey hatırlıyor musun?