Examples of using Pek büyük in Turkish and their translations into English
{-}
-
Ecclesiastic
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
uymuş oldular; Allah, pek büyük lütuf ve ihsan sahibidir.
ahirette de pek büyük bir azap.
dilediğine verir onu ve Allah, pek büyük bir lütuf ve ihsan sahibidir.
De ki: Ben, Rabbime isyan edersem pek büyük günün azabından korkarım.
İran dünyada sismik olarak çok aktif ülkelerden biridir, pek büyük fay hattı boydan boya geçer ki bu ülkenin en az% 90ını kapsar.
Allah, onlara ahiretten hiçbir pay vermeyi murad etmemiştir ki ve onlaradır pek büyük azap.
şüphe yok ki bu, o günün pek büyük bir azabıydı.
İran dünyada sismik olarak çok aktif ülkelerden biridir, pek büyük fay hattı boydan boya geçer ki bu ülkenin en az% 90ını kapsar.
Ve de ki: Şüphe yok ki isyan edersem Rabbime, pek büyük günün azabından korkarım ben.
lanet edilmiştir, ahirette de ve onlaradır pek büyük azap.
şüphe yok ki bu, o günün pek büyük bir azabıydı.
Ve de ki: Şüphe yok ki isyan edersem Rabbime, pek büyük günün azabından korkarım ben.
dilediğine verir onu ve Allah, pek büyük bir lütuf ve ihsan sahibidir.
Ama bu olan olmasına izin verdiğim şey pek büyük bir insan olmadığımı kanıtlıyor.
yarlıgar sizi ve Allah, pek büyük bir lütuf ve ihsan sahibidir.
Çoğunuzun bildiği gibi ailemiz pek büyük değildi… Annem, babam ve kardeşim erken yaşta beni bıraktığından beri… sahip olduğum tek kişi oydu.
isyan ettiğim takdirde o pek büyük günün azabından korkarım.
hakkınız olur pek büyük azap.
yarlıgar sizi ve Allah, pek büyük bir lütuf ve ihsan sahibidir.
onlara ahiretten hiçbir pay vermeyi murad etmemiştir ki ve onlaradır pek büyük azap.