PLANLAR in English translation

plans
planlıyorum
blueprints
plan
taslaklar
proje
krokiyi
layout
yerleşim
planını
düzeni
düzenini
tasarım
bir düzenlemeci
plan
planlıyorum
planning
planlıyorum
planned
planlıyorum
blueprint
plan
taslaklar
proje
krokiyi
layouts
yerleşim
planını
düzeni
düzenini
tasarım
bir düzenlemeci

Examples of using Planlar in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Akibadan intikamımı almak için… planlar kurmaya başladım.
I started my detailed planning to exact my revenge on Akiba.
Planlar değişti.
Plan changed.
Japonya ise 1937 yılı içinde bütün Çini istila etmek için planlar hazırlıyordu.
In 1969 planned with Russia to invade China in 1972.
Hep ilave bir şeyler planlar.
He's always planning extensions.
Ancak bu planlar başarısız olur.
However, that plan fails.
Bizden kaçınıyor. Planlar çalıyor.
She's avoiding us. She's stealing blueprints.
Tanrı her şeyi iyi planlar. Günışığı.
Sunshine. God planned everything well.
Cesedi ertesi gün bir başkasının bulmasını planlar.
Planning another discover the body the next morning.
Planlar değişti.
Plan's off.
KR-20. Planlar.
KR-20. The blueprints.
Tanrı her şeyi iyi planlar. Günışığı.
God planned everything well. Sunshine.
Çoğu katil, cinayeti uzun uzun planlar.
Most killers take their time planning a murder.
İkiniz beraber havalimanı için planlar yapabilirsiniz.
You two could plan the airport together.
KR-20. Planlar.
The blueprints. KR-20.
Ailecek senin ziyaret edeceğin… günü bekleyip planlar yapıyoruz.
We're looking forward to your visit, and lots planned for the whole family.
Eğer değillerse, Bayan Başkan hemen vasiyetlerini planlar.
And if they're not, the Madam President here will quickly plan their demise.
Sanırım açamadığınız başka bir kapı için bana ihtiyacınız var. Planlar.
Another unopenable door. Blueprints. I'm guessing you need me to open.
İnsanın iletişimin yayılabilmesi ve ilerlemesi için planlar var.
Man's got his own plan as far as communication goes.
İnsanın iletişimin yayılabilmesi ve ilerlemesi için planlar var.
Man's got his own plan as far as communication goes and the inventions to see it through.
Tüm o planlar, tüm o çaba.
All that planning, all that effort.
Results: 2360, Time: 0.0252

Top dictionary queries

Turkish - English