Examples of using Postaladım in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ben kendim postaladım.
Ve Third Buff aracılığıyla Hindistana postaladım. Kraliçenin şilinini aldım.
Tiger Beat kartı yenileme formunu da postaladım.- Depoda, çekmecede.
Yine de gelir herhalde.- Mektubu postaladım.
Sana bütün detayları postaladım.
Başkanı görmeye. Sürücüyü postaladım ne demek?
Bir düşüneyim. Ordudan eski arkadaşıma mektup postaladım.
Jang Doo Chilin listesini sana postaladım.
Ama ben iyi yaptım, onları cehenneme postaladım.
Ben de kendimi 101 yard uzaklığa postaladım. Bana 100 yarddan yakın olmamamı söylemiştin.
Ben de kendimi 101 yard uzaklığa postaladım. Bana 100 yarddan yakın olmamamı söylemiştin.
Ben de kendimi 101 yard uzaklığa postaladım. Bana 100 yarddan yakın olmamamı söylemiştin.
Ben de kendimi 101 yard uzaklığa postaladım. Bana 100 yarddan yakın olmamamı söylemiştin.
Mektubu Cannon Balldan… beni şiddete maruz bırakan… hakkımdaki mutlak dedikoduların olduğu yerden postaladım.
Kimi incittiğim için kötü hissettim ve merhametimden dolayı onu kızlara postaladım.
Kim yapmış olabilir bunu, sana garezi olan bir postacı mı? bunu ben postaladım ancak birileri bir şeyler yapmış olmalı… Evet.
Her neyse… bana adresi verdi, ben de postaladım. Şeyden önce bir bitiriş olsun istiyordu.
Ve oyunumun birkaç kopyasını postaladım… bu sırada da acaba menajerim bir rol için aramış mı… diye devamlı çağrı cihazımı kontrol ediyordum. Saat 17.00de, sonunda postaneye gidebildim.
Ve oyunumun birkaç kopyasını postaladım… bu sırada da acaba menajerim bir rol için aramış mı… diye devamlı çağrı cihazımı kontrol ediyordum. Saat 17.00de, sonunda postaneye gidebildim.
Bir arkadaşıma postaladım.