SÖK in English translation

pull
geri
çek
çekin
çekersin
çekilin
çıkar
çekeceksin
çekim
çekil
çıkart
take it out
çıkar
dışarı çıkar
al
sök
çıkart
dışarı almak
götür
bunların parasını
dışarı çıkart
bunu çıkarırdı
rip
ripi
ripin
paramparça
bir yırtık
yırt
kopartıp
parçala
rip rip
sök
parça pinçik
disassemble
demonte
sök
parçalara ayırmama
remove
çıkarmak
kaldırmak
kaldırın
sil
çıkart
uzaklaştırın
alın
sökeceğiz
sökün
unscrew
çıkar
sök
gevşetin
dismantle
sökmek
parçala
parçalayın
parçalara ayırın
unpick it
to cut out
kesmek
kesip atması
kesip çıkarmak
kesip çikarmak
azaltmak için
kesip atacak
keseceğim
kesilmeye

Examples of using Sök in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Öncelikle… Eğer eve batarya kurduysan… derhâl sök.
Take it out, now. if you have installed a power cell at the house… First.
Danteli sök.
Remove the lace.
Sonra da bulabildiğin tüm kabloları sök.
Then pull any wires that you can find.
Ana drenaj hattının altındaki mandalı sök.
Dismantle latch hasp beneath main drainage line.
Sök ve tekrar dik. Dikişler yamuk.
Unpick it and do it again. The seam's crooked.
Ve devam et! Şimdi silahını sök.
Now, disassemble your weapon and continue!
Sök benim gözlerimi!
They pluck out mine eyes!
Duvardakilerden biraz sök o zaman.
Then rip off some paneling.
Sök o zaman.
Unplumb it then.
Devam et, ambalajını sök de sorunun ne olduğunu gör.
Go on, rip off the wrapper and see what the problem is.
Kalbini sök ve bırak ölsün.
Take the heart and the rest will fall.
Sök ve programı yeniden yükle.
Break it down and reinstall the programming.
Tanrının bu yaratığından sök ve kov onu!
Be uprooted and expelled… from this creature of God!
Duvarları sök!
Take out the walls!
Kırmızı kabloyu dişinle sök ve direksiyon miline değdir.
Strip the red wire with your teeth and touch it to the steering column.
İplikleri sök ve baştan başla.
Unpick your threads and begin again.
Gözlerindeki bantları sök ve şu lanet şeyi boğazından çıkart… ve uyan.
And wake up. Take the tape off your eyes and shit out of your throat.
Kelepçeleri sök, yeter.
Just take off the handcuffs.
Vur beni, tırnaklarımı sök. Cevap yine de hayır olacak.
Shoot me, yank my fingernails out… the answer's still no.
Sök, parçalara ayır,
Disassemble it, hack it to pieces for all I care,
Results: 94, Time: 0.0492

Top dictionary queries

Turkish - English