SÖYLEMEYE ÇALIŞTIĞI in English translation

• is trying to say
• was trying to tell
• are trying to say
• was trying to say
• is trying to tell

Examples of using Söylemeye çalıştığı in Turkish and their translations into English

Zihninin sana söylemeye çalıştığı bir şey.
Something that your mind has been trying to tell you.

Lydianın bize söylemeye çalıştığı her şey?
Everything Lydia has been trying to tell us?

Söylemeye çalıştığı şeyi anlamak kolay.
What he is trying to say is easy to understand.

Bize söylemeye çalıştığı şey bu.
That's what she's trying to tell us.

Bana söylemeye çalıştığı şey!
What he was trying to tell me!

Söylemeye çalıştığı şey bu.
That's what she was trying to say.

Bana söylemeye çalıştığı şey buydu demek.
So he was trying to tell me something.

Aynı oğlumun söylemeye çalıştığı gibi.
As my son tried to tell you.

Ruhların söylemeye çalıştığı buydu.
That's what the spirits have been trying to tell us.

Loisin söylemeye çalıştığı şey özel hayatımızı işimize karıştırmamaya uğraşıyoruz.
Lois is saying we try not to let our personal lives get in the way of our jobs.

Söylemeye çalıştığı, benim onayımı aldınız.
What she's trying to say is, you have my blessing.

Söylemeye çalıştığı bizden ilacı vermemizi istiyor.
What she's trying to say is she wants us to give it to her.

Şerifin söylemeye çalıştığı şey hamile olduğum.
What Sheriff subtle is trying to tell you is that I'm pregnant.

Bana söylemeye çalıştığı buydu.
This is what he's been trying to tell me.

Astsubayın ne söylemeye çalıştığı konusunda bir fikrin var mı?
Any idea what the dead petty officer was trying to tell you?

Sana söylemeye çalıştığı şey buraya gelmenin güvenli olmadığı.
He's trying to tell you that it's not safe to come here.

Söylemeye çalıştığı şey Doc,
Nbsp What she's trying to say, Doc, is,

Tomun sana söylemeye çalıştığı gibi, buraya giremezsin.
As Tom tried to tell you, you're not allowed in here.

Söylemeye çalıştığı şeyi anlamaktı. Profesör, sizin işiniz.
Professor, it's your job to understand what she's trying to say.

Söylemeye çalıştığı şeyi anlamaktı.
To understand what she's trying to say. Professor,