SÖZÜNE KARŞI in English translation

word against
sözüne karşı
karşı bir kelime
lafına karşı
karşı tek kelime
aleyhimde bir söz

Examples of using Sözüne karşı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Sözüme karşı senin sözün..
Your word against my word..
Benim sözüme karşı onunki.
My word against his.
Benim sözüme karşı seninki.
My word against yours.
Onu sözlerine karşı benim sözlerim olduğu sürece, benim için sorun yok.
So, as long as it's my word against hers, I'm fine.
Camrym üzerine iddiaya girerim ki bizim sözümüze karşı seninkiler pey hayrına olmayacak.
I bet my Camry that your word against ours won't get you very far.
Bu da senin sözünün karşısında yönetimin sözü demek oluyor.
That makes it your word against the administration's.
Yani benim doğru sözüme karşı, onun yalan yeminli ifadesi.
So it's my word… my truthful word, against her lying a Mdavit.
Onların sözlerine karşı sabırlı ol ve onlardan güzellikle ayrıl.
And bear with patience what they utter, and part from them with a fair leave-taking.
Onların sözlerine karşı sabırlı ol ve onlardan güzellikle ayrıl.
Bear with patience what they say, and gracefully come away from them.
Onların sözlerine karşı sabırlı ol ve onlardan güzellikle ayrıl.
And be patient over what they say, and distance yourself from them in a graceful manner.
Onların sözlerine karşı sabırlı ol ve onlardan güzellikle ayrıl.
And be patient over what they say and avoid them with gracious avoidance.
Eğer onun şahitliği olmazsa benim sözlerime karşı Castorın sözleri..
If I don't have her testimony, it's just- my words against his.
Hayır, bundan böyle benim sözlerime karşı.
No, it's your word against mine.
Bu sözler karşısında mutlu olmalı mıyım bilmiyorum.
I do not know whether to be delighted by those words.
Bu söz karşısında bile kalbim attığı için cidden çok safım.
I really am an idiot. Even that made my heart flutter.
Sessiz, mütevazı, küstahlığını gösteren… saygın bir zenci… Böylece… beyaz bir kadına acımak iki beyazın sözlerine karşı.
A quiet, humble, respectable Negro And so, to feel sorry for a white woman has had to put his word against two white people's. who has had the unmitigated temerity.
Onun sözlerine karşı çıkabiliriz, ama dindar bir Yahudinin, tapınağa girmesini engelleyemeyiz.
We may dispute his words, but we cannot deny a devout Jew entry to the temple.
Yalnızca Tanrının sözlerine karşı… bir güven eksikliği değil… ayrıca onun sözlerine karşı bir… itaatsizlik var.
But the lack of submission to it is the absolute point. The lack of, not only the lack of confidence in the word of god.
Yaşlanıp ölene kadar burada bekleyebiliriz fakat bu dava özetle sizin sözünüze karşı Bayan Keanein sözüne indirgenmiş durumda.
We can stay here until we grow old and die, but it's obvious that this case boils down to your word versus Mrs. Keane's word..
Sessiz, mütevazı, saygın bir zenci… iki beyazın sözlerine karşı beyaz bir kadına acımak küstahlığını gösteren… Böylece… sözlerinin doğruluğunu kanıtlamak zorunda kaldı.
A quiet, humble, respectable Negro And so, to feel sorry for a white woman has had to put his word against two white people's. who has had the unmitigated temerity.
Results: 57, Time: 0.0286

Sözüne karşı in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English