SIZLANMAYI in English translation

whining
mızmızlanma
sızlanmalarınızı
ağla
complaining
şikâyet
şikayet et
tasamı
sızlanır
yakındığında
etsinler
whimpering
sızlanabilir
moaning
inilti
inle
mızmız
sızlanacağım
sızlanma
figan ettik
yammering
sızlanmayı
söylenip duruyordu
geveleyip
snivelling
squawking
gıdaklar mıyım diye
viyak
şikayet
bleating
mele
sızlanırsan
whing

Examples of using Sızlanmayı in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Sızlanmayı bırak da şu aspirinle sütü iç.
Stop moaning and takethe aspirins and milk.
Yakında sızlanmayı bırakacağım.
Soon I will stop complaining.
Cahil cahil sızlanmayı keserse 20 tane veririm.
I will give her 20 if it stops her ignorant whimpering.
Sızlanmayı kes. Pandora, lütfen.
Pandora, please. Stop whining.
Lütfen sızlanmayı kes kardeşim.
Please do stop bleating, Sister.
Lütfen yetişmeye çalışın ve sızlanmayı kesin.
Please try to keep up and stop moaning.
her iki hastalık için test edin ki sızlanmayı bıraksın.
test for both so he will stop whing.
Sonumu biliyorum… Sızlanmayı keser misin?
I know where I'm… Stop complaining,?
Sızlanmayı kes ve çeneni kapa!
Then stop griping, and keep your mouth shut!
Tom!- Sızlanmayı bırak ve söyleneni yap.
Tom.- Stop whimpering and do as you're told.
Dakikan var, adamı tedavi et, ve sızlanmayı bırak.
Take 10 minutes, cure the guy, and stop whining.
Sızlanmayı kes Peppe. Onunla evli değilsin.
You're not married to her. Stop moaning.
Sızlanmayı kes ve gel.
Stop complaining and just follow me.
Sızlanmayı bırak ve söyleneni yap.- Tom!
Tom.- Stop whimpering and do as you're told!
Derilerini yüzmek neyse… Oh, sızlanmayı bırak. ama çalmak.
Skinning is one thing, but stealing… oh, stop whining.
Sızlanmayı kes de bu Minettar Turp çekirdeğini ek.
Stop griping and plant this Grateful Radish Seed.
Eğer devreye girmeseydik on yıl alacaktın, sızlanmayı kes.
And you would have got ten years if we hadn't stepped in, so stop moaning.
Sızlanmayı bırak ve denileni yap.- Tom! Tanrım!
Tom.- Stop whimpering and do as you're told. Jesus!
Sızlanmayı kes yeter.
Stop complaining.
Aylardır eline süpürge değmiyor, sızlanmayı bırak.
You haven't even picked up a broom in months, quit whining.
Results: 231, Time: 0.0387

Sızlanmayı in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English