Examples of using Sabote etmek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kasım Komitesi barışı sabote etmek istiyor.
Araştırmanızı sabote etti. Sabote etmek.
Aktif bir soruşturmayı sabote etmek.
Birbirimizi tanıyana kadar kablolu yayınımı sabote etmek zorundayım.
Dört terörist operasyonunu sabote etmek.
Hayır. Öyleyse bu anlaşmayı niye sabote etmek istiyorsun?
Hayır. Öyleyse bu anlaşmayı niye sabote etmek istiyorsun?
Eve dönüşte belli dondurucuları sabote etmek zorunda kalacaktı.
New York Times, İranın ithal parçalarını sabote etmek için Amerika Birleşik Devletlerinde George W. Bush Yönetimi altında başladığı rivayet edilen çabaları nedeniyle olabilirliğini belirtmektedir.
Ama bizi sabote etmek için yolumuza ket vurmaya çalışıyorsan… durman için seni uyarıyorum.
Gemiyi sabote etmek, Yüksek Mahkemeyi patlatmak… ve iki başkana suikast için hem de.
Gemiyi sabote etmek, Yüksek Mahkemeyi patlatmak… ve iki başkana suikast için hem de.
Gölgeler Birliği zirveyi sabote etmek istediyse antlaşmanın imzasını kontratlarını geçersiz kılacak.
sen açık şekilde beni sabote etmek istedin.
Wennerström şirketi, Millenniumun çalışmalarını sabote etmek ve bilgi sızmasını sağlamak için de geniş bir rüşvet ağı kurmuş.
Şovunuzu sabote etmek, kendinizi bu para çukurundan kazarak çıkarmanın tek yoluydu.
Wennerström şirketi, Millenniumun çalışmalarını sabote etmek… ve bilgi sızmasını sağlamak için de geniş bir rüşvet ağı kurmuş.
Ben de sonra Bettys Bees sabote etmek hakkında ona yalan söylemek zorunda kaldım.
O yüzden de Prusyalılar ona suikast düzenlemek için Bomgaartsı gönderdiler. Planlarımızı sabote etmek istiyorlardı.
Bunu kibarca söyle ve bu işe dahil olma… Leslienin ciddiye alınma hayalini… sabote etmek yerine.