SADAKA VEREN in English translation

charitable
hayırsever
yardımsever
cömert
yardım
sadaka veren
sadakalarınızı
tasadduk edenleri
iyiliksever
give alms
sadaka veren
zekatı verin
give in charity
sadaka veren
give sadaqat
sadaka veren
charity-giving
sadaka veren
alms-givers
sadaka veren
alms-giving

Examples of using Sadaka veren in Turkish and their translations into English

{-}
  • Ecclesiastic category close
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Şu bir gerçek: Sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar,
Verily, those who give Sadaqat(i.e. Zakat and alms,
Şüphe yok ki sadaka veren erkek ve kadın inananlarla Allaha güzel bir borç verenlerin verdikleri şey,
Lo! those who give alms, both men and women, and lend unto Allah a goodly loan, it will be doubled for them,
Şüphesiz sadaka veren erkeklere ve sadaka veren kadınlara ve Allaha güzel bir ödünç verenlere,
For those who give in Charity, men and women, and loan to Allah a Beautiful Loan, it shall be increased manifold(to their credit),
Şüphe yok ki sadaka veren erkek ve kadın inananlarla Allaha güzel bir borç verenlerin verdikleri şey,
Surely(as for) the charitable men and the charitable women and(those who) set apart for Allah a goodly portion,
Şüphesiz sadaka veren erkeklere ve sadaka veren kadınlara
Verily, those who give Sadaqat(i.e. Zakat and alms,
Şu bir gerçek: Sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, bir
Lo! those who give alms, both men and women, and lend unto Allah a goodly loan,
Doğrusu, sadaka veren erkek ve kadınlara,
Indeed, those who give in charity, be they men
Sadaka veren erkeklere ve sadaka veren kadınlara ve Allaha güzel bir ödünç verenlere, verdiklerinin karşılığı kat kat ödenir
Surely(as for) the charitable men and the charitable women and(those who) set apart for Allah a goodly portion, it shall be doubled for them
Şüphe yok ki sadaka veren erkek ve kadın inananlarla Allaha güzel bir borç verenlerin verdikleri şey, gene kendileri için katkat arttırılır
Indeed, those who give in charity, be they men or women, and those who lend a good loan to Allah, shall be repaid in multiples.
Sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar
Those who give Sadaqat(i.e. Zakat and alms,
Sadaka veren erkekler ve kadınlar,
For those who give in Charity, men and women,
Gerçek şu ki, sadaka veren erkekler ile sadaka veren kadınlar
Verily, those who give Sadaqat(i.e. Zakat and alms,
Sadaka veren erkekler ve sadaka veren kadınlar ve Allaha güzel borç verenler,
Those who give alms, both men and women, and lend unto Allah a goodly loan,
gönülden bağlanan erkekler ve kadınlar, sadaka veren erkekler ve kadınlar,
humble women, charitable men and charitable women, fasting men
gönülden bağlanan erkekler ve kadınlar, sadaka veren erkekler ve kadınlar, oruç tutan erkekler ve kadınlar iffetlerini koruyan erkekler
men and women who give in charity, men who fast and women who fast,
korkan erkeklere ve kadınlara, sadaka veren erkeklere ve kadınlara,
charitable men and charitable women, fasting men
gönülden bağlanan erkekler ve kadınlar, sadaka veren erkekler ve kadınlar,
women, men and women who give charity, men and women who fast,
korkan erkeklere ve kadınlara, sadaka veren erkeklere ve kadınlara,
men and women who give charity, men and women who fast,
mütevazi erkeklerle mütevazi kadınlar, sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkeklerle oruç tutan kadınlar,
humble men and humble women, charitable men and charitable women, fasting men and fasting women, men who guard their chastity
sadaka veren erkeklerle sadaka veren kadınlar, oruç tutan erkeklerle oruç tutan kadınlar, ırzlarını koruyan erkeklerle ırzlarını koruyan kadınlar, Allahı çok zikreden
men and women who are modest, men and women who give alms, men and women who observe fasting, men and women who guard their private parts, and those men and women who remember God a great deal,
Results: 71, Time: 0.0389

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English