Examples of using Sadece ziyaret in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sadece ziyaret.
Just to visit.Sadece ziyaret.
It's just a visitation.Sadece ziyaret ettigini söyledi.
Said she was just visiting.Arkadaşlarım ve ben sadece ziyaret ediyorduk, eğleniyorduk.
Having fun. My friends and I were just visiting.Arkadaşlarım ve ben sadece ziyaret ediyorduk, eğleniyorduk.
My friends and I were just visiting, having fun.Umarım sadece ziyaret değildir.
I hope it's not only for a visit.Belki sadece ziyaret ediyorlardır?
Maybe they're just visiting?Hayır, sadece ziyaret.
No, this is just a visit.Üç adamı da hiç bir kişisel bağlantı olmadan sadece ziyaret etmiş.
The three men were just visiting-- no personal connection.Casusluk yapmıyoruz, sadece ziyaret ediyoruz.
Jazy oradaydı. Sadece ziyaret.
I was just visiting. Jazy Sadece ziyaret, Erkekler hakkında yeni bir kitap yazıyorum,
Sadece ziyaret olduğunu biliyorum ama bu gezi bana umut veriyor. Belki bir gün buradan kurtulurum.
I know we're just visiting, but this trip gives me hope that maybe one day I will make it out of here.Fakat en iyi arkadaşı Los Angelesa taşınınca, Woody de onu izledi, her ne kadar sadece ziyaret amaçlı olsa da.
And Woody follows… although only for a visit. But his best friend does move to Los Angeles.Evet sadece ziyaretteyim.
Yeah, just visiting.Peki, neden buradasın? Sadece ziyaretteyim.
So why are you here? Just visiting.Peki, neden buradasın? Sadece ziyaretteyim.
Just visiting. So why are you here?Erkek geyik sadece ziyarete geliyor.
The male elk are only visiting.Sadece ziyarete.
Just for a visit.Sadece ziyarete geldi, çok emin ellerde. Tabii.
Of course. She's just visiting and 
