SANIRIM SENIN in English translation

i think you
sanırım siz
bence sen
galiba sen
sanırım sana
sanırım sen
i guess you
sanırım siz
sanırım sen
sanırım
sanırım seninle
sanırım benden
sanırım hepimizi vurmanız gerekecek size
i suppose you
sanırım siz
sanırım sen
galiba sen
umarım sen
mi sanırım
i believe you
ben inanıyorum
sana inanıyorum
size inanıyorum
sanırım sen
sana inandım
sana inanırım
sana inanayım
i thought you
sanırım siz
bence sen
galiba sen
sanırım sana
sanırım sen

Examples of using Sanırım senin in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Sanırım senin kadar da meşgul değilim.
Not as busy as you, I guess. Yeah.
Sanırım senin de benim gibi, bir takıntıya ihtiyacın vardı.
You, I think, like me, have the need for an obsession.
Sanırım senin için iyi bir haber.
Well, good news for you, I guess.
Sanırım senin gibi.
Like you, I think.
Evet, sanırım senin için öyle.
Yeah, for you, I guess.
Sanırım senin dışında.
Except you, I guess.
Pek fazla değiller ama sanırım senin için yeniler.
It's not much, but, you know, they will be new to you, I think.
Oh, tatlım, sanırım senin endişelenmen için bir sebep yok.
Oh, honey, I don't think you have much to worry about.
Sanırım senin üstesinden gelme mekanizman evli bir adamı otel odana getirmekmiş.
I guess your coping mechanism is to bring a married man back to your hotel room.
Sanırım senin şu bahsettiğin beton boruyla ilgili bir sorunumuz var.
I think we're going to have a problem with that big nozzle thing you were talking about.
Sanırım senin zil hissini anlıyorum.
I think Ijust got yourtingly feeling.
Sanırım senin de biraz havaya ihtiyacın var?
Guess you needed some air, too,?
Sanırım senin Telefon tamamen ölü değil.
I guess your phone's not totally dead.
Vada, sanırım senin bahsettiğin şey reddedilme korkusu.
Vada, I think what you're talking about is the fear of rejection.
Sanırım senin gibi.
Same as you, I'm guessing.
Sanırım senin görmek isteyeceğin son kişiyimdir.
I guess I'm the last person you want to see.
Sanırım senin elemanın bir saat önce burada olması gerekiyordu.
I thought your boy was supposed to be here an hour ago.
Sanırım senin biraz etkin vardır.
I imagine you have some influence.
Sanırım senin küçük, hüzünlü, tek kişilik yemeğin mahvoldu.
I do believe your sad little solo dinner is ruined.
Sanırım senin bebeğin.
I think it's yours.
Results: 313, Time: 0.0357

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English