Examples of using Satın aldığı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ama ailemden satın aldığı atlar bulunamıyor.
Pist annem ilk satın aldığı zaman bir çukurdu.
Satın aldığı şey bu.
Bence o para satın aldığı şekerler için.
Khasinaunun satın aldığı kişi Briault değildi, değil mi?
Bak, babam orduya satın aldığı araziden geçmeleri için izin vermiş.
Hichcockun satın aldığı Palmay Kozmetikte çalışan bir kimyagere ulaştım.
Aynı komisyonu satın aldığı gibi.
Ve satın aldığı gemiler onlardan daha güçlü.
Yani satın aldığı herşeyin bir bomba olma potansiyeli var.
Sanırım satın aldığı şirkete dava açılıyor.
Satın aldığı tüm silahların bir listesini istiyorum.
Satın aldığı sizin alın teriniz.
Satın aldığı seçenekler değer kaybettiğinde kim olduğumu bilmiyordum. -İngilizce konuş.
Libenanın özgürlüğünü satın aldığı gün New York ofislerinden.
Libenanın özgürlüğünü satın aldığı gün New York ofislerinden.
Rumatanın satın aldığı Mitanın eski evine kaçtı.
Bu arada satın aldığı Makedon dinarları… soruşturma kapsamında dondurulmuş.
Bu arada satın aldığı Makedon dinarları… soruşturma kapsamında dondurulmuş.
Çoğu buradan satın aldığı mücevherat makbuzları.