Examples of using Savunmasız olduğunu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Doktorlar, avukatlar, 747leri veya nükleer füzeleri yapan insanlar zihinlerinin ne kadar savunmasız olduğunu bilmez.
Kayzer, kapitalizmin savunmasız olduğunu yeterince güçlü bir darbeyle, uluslararası ticaret,
Herkes, Charlienin de dediği gibi senin savunmasız olduğunu düşünüyor. Ama aslında limona ihtiyacın yok çünkü limonata tozun var. -Sen buna açık mı diyorsun?
Merkez sizin dosyalarınızın savunmasız olduğunu söyledi, ama hiçbir kanıt yok… Orada bize ait hiçbir dosya olmamamlıydı!
Savunmasız olduğunu biliyordun ve onunla, sana aşık olduğunu sanuncaya kadar oynadın.
Charlienin açık ara farkla en zayıf ve en savunmasız olduğunu bildiği için ondan istifade etmenin çok kolay olacağını düşündü.
Bugün savunmasız olduğunu biliyorum kaderinin talihsiz olduğu bu dünyada kuzu gibi zayıf olan biri
Evet, tehlikeli ama… dün gece Barbarayla konuşurken savunmasız olduğunu fark ettim.
bunu yaparken iki çıplak kalbin hassas ve savunmasız olduğunu Doğrusu Mr. Peanutbutter çok iyi bir dostum olduğundan. .
Erkeklerin genelde kızların savunmasız olduklarını… düşündüğünü biliyorum.
Erkeklerin genelde kızların savunmasız olduklarını… düşündüğünü biliyorum.
Erkeklerin genelde kızların savunmasız olduklarını… düşündüğünü biliyorum.
Cadıların nerede savunmasız olduklarını biliyoruz.
Savunmasız olduklarını biliyor.
Savunmasız olduğumuzu düşünürlerse, gemiyi bordalamağa çalışacaklar.
Böyle savunmasız olmak seni zayıf mı yapıyor?
Savunmasız olmak.
Savunmasız olduğu bir zamandı.
Onları savunmasız olduğunuza inandır, Aethelflaedin burada olmadığını söyle.
Savunmasız olmaktan hoşlanmıyorsun.