Examples of using Seçeneğim yok in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Seçeneğim yok. Kibrit çakıyorum.
ama başka seçeneğim yok.
Ian, üzgünüm ama başka seçeneğim yok.
Seçeneğim yok. Kibrit çakıyorum.
Sıkı tutun. Seçeneğim yok.
Bu Tanrının işi, seçeneğim yok.
Ben böyle doğmuşum. Şimdi anladım ki seçeneğim yok.
Ama galiba başka seçeneğim yok.
Ben böyle doğmuşum. Şimdi anladım ki seçeneğim yok.
Yaşlı bir adamın peşine düşmenin acımasızca olduğunu biliyorum… ama seçeneğim yok.
Bizi aradığını biliyorum, ama başka seçeneğim yok.
Önceden bir şey yapmalıydım ama artık başka seçeneğim yok.
Çok hoşuma giderdi ama seçeneğim yok!
Oysa şimdi onu sonlandırmaktan başka seçeneğim yok.
Lütfen bunu yapma… Seçeneğim yok.
Taşınacak param yok Sanırım başka seçeneğim yok.
Lütfen bunu yapma… Seçeneğim yok.
Evet. Ama seçeneğim yok.
Seçeneğim yok. Endişelenmeliyim.
Seçeneğim yok. Ciddi misin?