SEN BENIMLE GELIYORSUN in English translation

• you're coming with me
• you will come with me
• you are coming with me
• you're going with me

Examples of using Sen benimle geliyorsun in Turkish and their translations into English

Sen benimle geliyorsun, hadi.
TC you're with me, man.

Danny, sen benimle geliyorsun.
Danny, you come with me.

Sen benimle geliyorsun.
Now you come with me.

Ve sen benimle geliyorsun, küçük serseri.
And you come with me, you little wretch.

Sen benimle geliyorsun.
You're coming along with me.

Esposito, sen benimle geliyorsun.
Esposito, you're coming in with me.

Sen benimle geliyorsun, Susie.
You come along with me, Susie.

Lehmann, sen benimle geliyorsun.
Lehmann, you go with me.

Pogo, sen benimle geliyorsun.
Pogo, you come with me.

Sen benimle geliyorsun. Damadın annesi de iyi değil.
You come with me Groom's mom is also not well.

Sen benimle geliyorsun.
You come along with me.

Daphne, sen benimle geliyorsun ve.
Daphne, you come with me and---Whoa, whoa.

Sen benimle geliyorsun, doktoru… kız arkadaş hakkında bilgilendirme durumuna karşı.
You're coming, in case you need to fill her in about the girlfriend.

Sen benimle geliyorsun. Boşver.
Never mind. You come with me.

Sen benimle geliyorsun. Boşver.
You come with me.- Never mind.

Sen benimle geliyorsun; en yararlı olabileceğin yeri göstereyim sana.
You come with me, and I will show you where you can do the most good.

Şimdi sen benimle geliyorsun. -Dur bir dakika.
Looks like you're coming with me now. Wait a minute.

Sen benimle geliyorsun koca salak… kanalizasyonda ölmek için!
To die way down in the sewer. You're coming with me, you great white dope!

Kanalizasyonda olmek icin! Sen benimle geliyorsun koca salak.
To die way down in the sewer. You're coming with me, you great white dope.

Kanalizasyonda olmek icin! Sen benimle geliyorsun koca salak.
You're coming with me, you great white dope… to die way down in the sewer.