Examples of using Sendrom in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Daha öncesinde'''' kronik bronkopulmoner hastalık'''','''' kronik obstrüktif solunum hastalığı'''','''' kronik hava akışı tıkanması'''','''' kronik hava akışı sınırlanımı'''','''' kronik obstrüktif akciğer hastalığı'''','''' spesifik olmayan kronik pulmoner hastalık'''' ve'''' yaygın obstrüktif pulmoner sendrom'''' gibi birçok farklı ismi bulunmaktaydı.
Huzursuz bacak sendromum var da fark etmeden yaptım.
İşte sendromum odur belki de!
Sandovsky Sendromum iyice kötüleşti.
Bu gece bizimle bekleyen 250 sendromlu aile var Bizim küçük gemimizin yanında demirlediler.
Huzursuz bacak sendromum yüzünden ayrılır mı insan?
Sendromlu çocuklar ölüyor.
Bu sendroma ne yol açar?
O sendroma aşinayım.
Ve, bu sendromla savaşacak yeni bir ilacımız var.
Bazı Moira Sendromlu hastalar kurtarıldı.
Kompartman sendromun olmasından korkuyorum.
Ve bu sendroma androjen duyarsızlık sendromu deniliyor.
O halde bu sendromun çok nadir görüldüğünü de biliyorsun.
Karpal tünel sendromum olduğundan eminim.
Bendeki Asperger Sendromunu ilk keşfeden oydu.
Asperger Sendromum olduğu için biraz tuhaf görünebilirim.
Prader-Willi Sendromunda, bu sinyal beyne hiç ulaşmaz.
Kötü ruh sendromunda olduğu gibi?
Bu sendromlar, çok sinsidir.