SENDROMU in English translation

• syndrome
• case

Examples of using Sendromu in Turkish and their translations into English

O iyi bir hemşire ama… onun bir Çin sendromu haline gelmesine göz yumamayız.
She's a good nurse but we can't have her become a China case.

In üzerinde tanımlanmış birincil bağışıklık yetmezliği sendromu bulunmaktadır; bunlar genellikle bağışıklık sisteminin lenfositler veya granülositler gibi hatalı işleyen parçalarıyla gruplandırılırlar.
There are over 95 recognised primary immunodeficiency syndromes; they are generally grouped by the part of the immune system that is malfunctioning, such as lymphocytes or granulocytes.

Vater sendromu omur, anüs, trake, yemek borusu
VATER SYNDROME IS A GENETIC CONDITION THAT AFFECTS THE VERTEBRAE,

Arayayım sendromu. Erken orta yaş krizi,
It's a syndrome. long-suffering assistant" syndrome.

Tüm bunlar çevresel nörapatlar ve Charcot-Marie Dişi terimi yüzyılın başlarında, üç Fransız fizikçi tarafından sendromu tanımlamak için ortaya atılmış bir terimdir.
All of these are peripheral neuropathies and the term Charcot-Marie Tooth is a term that was coined by the three French physicians earlier in the century to identify the syndrome.

Sağ kalan kurbanlarda ısırıldıktan kısa bir süre sonra tekrar nüksetme sendromu yaşandığını da söylemedin.
And you didn't tell me there's a syndrome of relapse among survivors shortly after they have been stung.

kalamam, sabırlı asistanımı arayayım sendromu.
I will call my long-suffering assistant" syndrome. It's a syndrome.

Sağ kalan kurbanlarda ısırıldıktan kısa bir süre sonra tekrar nüksetme… sendromu yaşandığını da söylemedin.
That there's a syndrome of relapse among the survivors… shortly after they have been stung. And you didn't tell me.

Sağ kalan kurbanlarda ısırıldıktan kısa bir süre sonra tekrar nüksetme… sendromu yaşandığını da söylemedin.
Among the survivors… shortly after they have been stung. that there's a syndrome of relapse And you didn't tell me.

Lockhart/Gardnerdan topladığım para direk olarak benim gibi sendromu olanlara yapılacak nörolojik araştırmalara gidecek.
The money that I collect from Lockhart/Gardner will go directly to neurological research into syndromes like my own.

Pigment dağılım sendromu- irisin anteriyor yüzeyi de dahil olmak üzere intraoküler yaygın ve çeşitli göz içi
Pigment dispersion syndrome- a condition characterized by loss of pigmentation from the posterior iris surface which is disseminated intraocularly

Leigh sendromu, infantil subakut nekrotizan ensefalomyelopati
Leigh syndrome, infantile subacute necrotizing encephalomyelopathy,

Bunun yaptığı şey tıp okulu sendromu denen birşey yaratmak-- eğer tıp okuluna giden birilerini tanıyorsanız,
This creates"the medical school syndrome." During the first year of medical training, as you read through a list of all the symptoms and diseases, suddenly you realize

Çocukluğun dezintegratif bozukluğu( ÇDB), ya da Heller sendromu, dezintegratif psikoz,
Childhood disintegrative disorder(CDD), also known as Heller's syndrome and disintegrative psychosis,

Örneğin kanserle ilişikli Bloom sendromu, Werner sendromu ve Rothmund-Thomson sendromu, RecQ helikaz genlerinden birinin( sırasıyla BLM, WRN ve RECQ4) hatalı çalışmasından kaynaklanır.
For example, each of the cancer-related diseases Bloom's syndrome, Werner's syndrome and Rothmund-Thomson syndrome are caused by malfunctioning copies of RecQ helicase genes involved in the regulation of homologous recombination: BLM, WRN and RECQL4, respectively.

Frajil X sendromu hastası olan ve Devon, İngilterede bir bakım merkezinde kalan kardeşleri Tom ile, Metallicanın 2009 yılında Kaliforniyada verdiği konserlerden birinde Lars ile tanışma çabalarını belgelemektedir.
who has Fragile X syndrome, to try to meet Lars at one of Metallica's 2009 gigs in California.

Travma sonrası stres sendromu ya da PTSD geliştirmiş olan kadınların bebeklerinde büyük sıkıntının ardından PTSDnin belirteci olabilecek bir biyolojik işaret keşfettiler,
In the babies of those women who developed post-traumatic stress syndrome, or PTSD, following their ordeal,

Frajil X sendromu hastası olan ve Devon, İngilterede bir bakım merkezinde kalan kardeşleri Tom ile, Metallicanın 2009 yılında Kaliforniyada verdiği konserlerden birinde Lars ile tanışma çabalarını belgelemektedir.
who has Fragile X syndrome, to try to meet Ulrich at one of Metallica's 2009 gigs in California.

Hipertansiyona Cushing sendromu, hipertroidizm, hiportroidizm, akromegali, Conn sendromu ya da hiperaldosteronizm, hiperparatiroidizm ve feokromositoma gibi endokrin
Hypertension can also be caused by endocrine conditions, such as Cushing's syndrome, hyperthyroidism, hypothyroidism, acromegaly, Conn's syndrome or hyperaldosteronism, renal artery stenosis(from atherosclerosis

Dr. Vivien Theodore Thomas( Ağustos 29 1910- Kasım 26 1985) 1940larda Mavi Bebek Sendromu tedavisindeki prosedürleri geliştiren Afro-Amerikan bir ameliyat teknisyeni idi.
Doctor Vivien Theodore Thomas(August 29, 1910- November 26, 1985) was an African-American surgeon who helped develop a procedure used to treat blue baby syndrome(now known as cyanotic heart disease) in the 1940s.