SENI KAÇIRMAYA in English translation

to kidnap you
seni kaçırmaya
sizi kaçırmaya
to abduct you
sizi kaçırmak için
seni kaçırmaya
you out
seni dışarı
sizi dışarı
sana çıkma
terk etmeni
size çıkışı
size yolu
seninle çıkmak
to repel you

Examples of using Seni kaçırmaya in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
diğer üçü seni kaçırmaya çalıştılar.
three others attempted to kidnap you.
Büyük olasılıkla, o kayıtları dinledikten sonra… devlette yüksek kademeli biri seni kaçırmaya karar verdi.
It's probable that after listening to the recordings… someone high up in the Reich decided to kidnap you.
bir polis bul ve birisin seni kaçırmaya çalıştığını söyle.
find a cop, and tell them that someone is trying to abduct you.
Hastaneye sana bir stratejinin yürürlükte olduğunu söylemeye gelmiştim,… seni kaçırmaya değil.
I came to see you in hospital to tell you there's a strategy in place, not to break you out.
Yaptığımız büyülerle köyünü yerle bir edip seni kaçırmaya geldiğimiz gün… sanki daha dünmüş gibi.
Come in and snatch you. Seems like it was only yesterday that we used sorcery to burn your village to the ground.
Düğünümüzde saldırdı, seni kaçırdı ve çocuğumuzu çatıdan atmakla tehdit etti.
He attacked our wedding, kidnapped you, and threatened to throw our child from a rooftop.
Seni kaçırmak istemişler aslında…-… hani sen doktorsun diye.
They meant to kidnap you, actually,'cause you're the doc.
Bu çocuklar seni kaçırdılar, basket sahanı bozdular,
The guys kidnapped you, trashed your court,
FBI neden seni kaçırsın ki?
Why would the FBI want to kidnap you?
Seni kaçırdım. Sana yalan söylememe şaşırdın mı?
I kidnapped you, and you're surprised that I lied to you?.
Seni kaçırmayı nasıl başardılar?
How would they manage to abduct you?
Crowley seni kaçırmıştı.
Crowley kidnapped you.
Ve seni kaçırmak isteyen biri gibi görünen kadın senin Teyzen Lin.
And the woman who seems like she wants to kidnap you is your Aunt Lin.
Japonlar seni kaçırmayı planlıyor.
The Japanese are planning to abduct you.
Ama ona bir şey olursa… Hayır. seni kaçırmamı söyledi.
If something happened to him. No. But he did ask me to get you out.
Sana bıçak çektim, seni kaçırdım, ne olduysa oldu.
So I came at you with a knife, kidnapped you, whatever.
Seni kaçırmak.
To kidnap you.
Ama ona bir şey olursa… Hayır. seni kaçırmamı söyledi.
But he did ask me to get you out if something happened to him. No.
Onlar seni kaçırdılar, dostum.
They kidnapped you, man.
Neden motorcular seni kaçırsın?
Why would bikers want to kidnap you?
Results: 49, Time: 0.0328

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English