SENIN GIBI BIR KADINLA in English translation

woman like you
senin gibi bir kadın
senin gibi bir kadının
senin gibi bir bayan
senin o cicili bicili mucizene inanacaktım senin gibi bir kadının
gibi diğer kadınları ama eminim senin
gibi çok güzel bir kadının ilgisi karşılıksız olamaz , değil mi
bir kadın , evet sizin
senin gibi zeki , seksi ve saçları meleklere benzeyen bir kadın
bir kadının ilgisini çekmek istememek olmaz değil mi

Examples of using Senin gibi bir kadınla in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Sana bunu sordum çünkü, senin gibi bir kadınla nasıl konuşulur bilmiyordum.
I asked you that because I didn't even know how to talk to a woman like you.
Evet, senin gibi bir kadınla gözümü kırpmadan sevgili olurdum.- Gerçekten mi?
Yes, I would date a woman like you without even hesitating.- Really?
Bu utanç verici. Sen bana, babamın en büyük hatasının senin gibi bir kadınla evlenmesi olduğunu düşündürtüyorsun.
That's a shame. You're making me think Dad's biggest mistake was marrying a woman like you.
Biliyor musun, ben hep nasıl bir adamın Yancey gibi geldiğini merak ettim… senin gibi bir kadınla evlendi.
You know, I have always wondered how come a man like Yancey… married a woman like you.
Ağabeyim senin gibi bir kadını hak etmiyor.
My brother doesn't deserve a woman like you.
Senin gibi bir kadına sahip olduğum için kendimi sorumlu hissetmediğimi mi düşünüyorsun?
You think I don't feel responsible having a woman like you?
Senin gibi bir kadının buna ihtiyacı yok.
A women like you doesn't need that.
Senin gibi bir kadını bıraktığı için salak olmalı.
He has to be an idiot to leave a woman like you.
Senin gibi bir kadını anlatmak için kelimeler icat edildi.
Words have been invented to describe women like you.
Burası senin gibi bir kadına göre bir yer değil.
This is no place for a woman like you.
Senin gibi bir çok kadının hoşuna gider halbuki. Hey.
Most women like you enjoy it.
Mike senin gibi bir kadını bulduğu için çok şanslı.
Mike's a lucky man to find a woman like you.
Senin gibi bir çok kadının hoşuna gider halbuki.
Most women like you enjoy it.
Senin gibi bir kadını tutabileceğimi sanmıyorum.
I don't think I could afford to keep a woman like you.
Senin gibi bir kadını anIatmak için keIimeIer icat ediIdi.
Words have been invented to describe women like you.
Senin gibi bir kadını olduğu için şanslı… bu kadar iyi yemek yapabilen.
He's lucky to have a woman like you who can cook so well.
Hayatım, kariyerim, senin gibi bir kadına ihtiyacım var.
My life, my career, needs a woman like you.
Senin gibi bir kadına değer verilmeli.
A woman like you should be cherished.
Burası senin gibi bir kadına göre değil!
This ain't a place for a woman like you!
Aklı başında hiç bir erkek senin gibi bir kadını terk etmez.
No straight guy in his right mind would blow off a woman like you.
Results: 67, Time: 0.0314

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English