SENIN IÇIN BURADA in English translation

here for you
senin için burada
senin için geldim
senin yanında
yanındayım
senin yanındayım
burada sana göre
buraya sizin için gelmedik
there for you
senin için orada
senin yanında
senin için burada
senin yanındayım
yanındayım
senin için vardı
var
be there for you
senin yanında
olsun , senin için orada
senin için burada
here for ya
senin için burada
senin için geldim
senin yanında
yanındayım
senin yanındayım
burada sana göre
buraya sizin için gelmedik

Examples of using Senin için burada in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Ve senin için burada olan insanlar bunlar.
And those are the people who are there for you.
Senin için burada birşey yok İngiliz!
There is nothing for you here English!
Senin için burada battaniye var.
Got a blanket for you here, Gene.- Catch.
Senin için burada battaniye var.
Got a blanket for you here Eugene.
Senin için burada Alexandriada görkemli bir saray inşa ettireceğim.
I will have a magnificent palace built for you, here, in Alexandria.
Senin için burada hiçbir şey yok.
There isn't anything for you here.
Senin için burada işlerin zor gittiğini biliyorum… tüm bunlar da durumu daha kolay yapmıyor.
I know things have been tough for you here.
Senin için burada iş yok.
There's no work for you here.
Senin için burada iş yok?
There's no work for you here, got it?
Senin için burada iş yok.
Got no work for you here.
Senin için burada bir yerimiz var Davey.
We have a bed for you here.
Davey Dakers. Senin için burada bir yerimiz var Davey.
Davey Dakers. Davey, we have a bed for you here.
Yarın gece senin için burada 16. yaş günü partisi veriyoruz.
We are planning a sweet-16 party for you, here, tomorrow night.
CSM senin için burada.
CSM is here for your benefit.
Senin için burada pişirebileceğim yemekleri bir hayal etsene Todd.
Imagine the meals that I could cook for you in here, Todd.
Şirketin yarısı senin için burada.
Half the company is here because of you.
Senin için burada Phoebe duyuyorum.
Ben senin için burada haftanın beş günü çalışan bir insanım.
I'm the person that's here for you five days a week.
Senin için burada kalacağım.
I'm staying here because of you.
Ama o senin için burada!
But he is here for you!
Results: 275, Time: 0.0425

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English