Examples of using Senin kızın in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Senin kızın olduğunu tahmin ediyorum.
Az önce senin kızın sinirle burayı terk ettiğini gördüm de.
Senin kızın nasıl kötü olabilir?
Haftanın her günü, Hemde senin kızın olduğu zamanlar.
Senin kızın olsaydı, aynı şeyi söylüyor olur muydun Clancy?
İşte senin kızın.
Yani Gab Langton senin kızın değil mi?
Ben senin kızın değilim!
O kötü cadının senin kızın olduğuna hala inanamıyorum.
Senin kızın için rahat bir hayat sağlayamaz!
Senin kızın bir ezik.
Biraz kıskandın mı? Senin kızın bana hareket çektiğini sandım?
Anne… senin kızın olmaktan gurur duyuyorum.
Kızın! İşte, senin kızın!
Ve ikincisi; o senin kızın değil.
Senin kızın mı?
Senin kızın vuruldu.
Senin kızın dudaklarıyla turbo var.
O senin kızın olabilir ama benim sevdiğim kadın.
Hey, işte senin kızın, dostum.