Examples of using Senin kokun in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Çoğunlukla açım. Çok nadide. Ve senin kokun da.
Çoğunlukla açım. Çok nadide. Ve senin kokun da.
Midnight Steel, senin kokun hayatım.
Üzerinde senin kokun var.
Bedenimden senin kokun yayılıyor. Bedenimden senin kokun yayılıyor. Kucağında salınmışım gibi.
Susuzlugumuzu kontrol etmeyi ögrendik ama senin kokun benim için bir uyusturucu gibi.
Susuzlugumuzu kontrol etmeyi ögrendik… ama senin kokun… benim için bir uyusturucu gibi.
Susuzluğumuzu kontrol etmeyi öğrendik… ama senin kokun… benim için bir uyuşturucu gibi.
Ama ben senin kokunu sevmiyorum, Carlos.
Onları senin kokundan uzaklaştıracak.
Senin kokunu seviyormuş.
Troll senin kokunu almış olmalı.
Senin kokunu izliyorum.
Ben senin kokundan bahsediyordum.
Senin kokunu, bu yuvaya yem olarak yayıyoruz.
Senin kokunu tanırım.
Hangi yoldan gidersem gideyim, her yolda alıyorum senin kokunu.
Senin kokunu gerçekten seviyorum.
Senin kokunu tanırım, o değil.- Berberim önerdi.
Senin kokunu üzerimden atmanın tek yolu bu, pisiciğim.