SENIN RAKIBIN in English translation

• your rival
• your opponent
• is your competition
• your enemy is

Examples of using Senin rakibin in Turkish and their translations into English

Neden? Senin rakibin. Hayır.
No. Why?- He's your rival.

Hayır. Senin rakibin. Neden?
No. Why?- He's your rival.

Senin rakibin benim!
I am your opponent.

Senin rakibin benim!!
You're fighting… me!

Ve senin rakibin.
And your contender.

Shannon senin rakibin.
Shannon is your competitor.

Tanışmanı istediğim birisi var… Senin rakibin.
There's somebody I want you to meet… a competitor of yours.

Anne, o senin rakibin.
Mother, she's your rival.

Buradaki sensin ve bu senin rakibin.
This here is you and that's your opponent.

Gabrielle, bak o senin rakibin değil.
Look, Gabrielle, she's no rival to you.

Hayır. Neden? Senin rakibin.
No. Why?- He's your rival.

Şimdi Saiyan Prensi Vegeta senin rakibin!
The Saiyan Prince Vegeta is your opponent now!

Ve o Basheer değil, o senin rakibin, Vasooli. Diwali! DDLJ!
And he's not Basheer, he's from your rival gang, Vasooli. DDLJ.'Diwali'!

Senin rakibin yerde olduğu andan itibaren, sen,
Once you have your opponent on the ground, you retrieve your stake

Senin rakibin olduğunu için, bir şekilde… bunu senden istemek doğru değil.
Since it involves your rival Somehow it's not right to ask you to do it.

Senin rakibin yerde olduğu andan itibaren, sen,
Once you have your opponent on the ground, you retrieve your stake

İkimiz de biliyoruz o senin rakibin.
Lex who we both know is your competition.

Sen rakibini nakavt ettin.
You knocked your opponent out.

Seni rakibinle tanıştırayım… Draaga.
Draaga. And meet your opponent.

Onu senin rakibinin talimatıyla buldum.
I-I tracked him down for your opponent.