Examples of using Senin ve kardeşinin in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sen ve kardeşinin ormanda gördüğü şu şeytan konusunda, o sana inanmıştı.
Becky, sen ve kardeşinin çok yakın olduğunuzu söyledi.
Burada sen ve kardeşinin ne olduğunu sadece ikimiz biliyoruz.
O halde sen ve kardeşinin sonu akıl hastanesinde bitmedi?
Tabii, Sen ve kardeşin, gece ve gündüz gibi.
Sen ve kardeşinin buradan gitmek istediğini biliyorum.
Elbette, seni ve kardeşini Coachella festivaline götürebilirim.
Sanırım sen ve kardeşinin yatma zamanı geldi.
Sen ve kardeşinle ilgili mi?
Sen ve kardeşinin ortak bir noktanız var bazı şeylerde çok açıksınız.
Sen ve kardeşin gerçekleri kaldırabilecek yaştasınız, özür dilerim.
Ne yazık ki, senin ve kardeşin için, bu kesinlikle doğru.
Yemekten sonra, sen ve kardeşin eşyalarınızı toplayabilir misiniz?
Herkes sen ve kardeşinin sahip olduğu şekilde büyüyecek kadar şanslı değil.
Estefan seni ve kardeşini buraya getirdi ama Dışişleri Bakanlığına başvuran Martaydı.
Senin ve kardeşin hakkında her şey.
Oradan biri seni ve kardeşini yüz üstü mü bıraktı?
Sanırım sen ve kardeşinin yatma zamanı geldi.
Senin ve kardeşinin.
Senin ve kardeşinin yaptıklarından sen sorumlusun!