Examples of using Seninle çalışmayı in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Seninle çalışmayı teklif ettim mi?
Olimpos şehrinin genişlemesinde seninle çalışmayı iple çekiyorum.
Ben de seninle çalışmayı sabırsızlıkla bekliyorum.
And I'm really looking forward to working with you.Şimdi kapatmam lazım ama seninle çalışmayı iple çekiyorum, Joe.
But I look forward to working with you, Joe. I gotta run right now.Seninle çalışmayı dört gözle bekliyorum lsabel.
Looking forward to working with you, Isabel.Şunu dinle: Seninle çalışmayı dört gözle bekliyorum, Isabel.
Listen Seninle çalışmayı dört gözle bekliyorum, Isabel.
Looking forward to working with you, Isabel.Seninle çalışmayı da tüm çabanın dengesini bozmak için kabul etmiştir.
Seninle çalışmayı da tüm çabanın dengesini bozmak için kabul etmiştir.
And has agreed to work with you Seninle çalışmayı dört gözle bekliyorum.
Looking forward to working with you.Seninle çalışmayı iple çekiyorum.
I'm really looking forward to working with you.Yanlış anlama lütfen, seninle çalışmayı seviyorum.
Lyle, Katya temsilcin olursa seninle çalışmayı kabul ediyoruz.
Lyle, we will work with you… but only if Katya is our point person.Doğru, bu yüzden yıllardır seninle çalışmayı seçtim.
Right, that's why I have chosen to work with you over the years.Gerçekten ben de seninle çalışmayı seviyorum.
I really like studying with you, too.Ben istemedim. Seninle çalışmayı.
I didn't want to work with you.Sarah, geri döndüğünden beri, seninle çalışmayı deniyorum.
Sarah, ever since Neden? Ben seninle çalışmayı seviyorum.
Yanlış anlama Iütfen, seninle çalışmayı seviyorum.
And don't get me wrong-- I love working for you.Bak, Jean… Sekreterin seninle çalışmayı seviyordu.
Your secretary liked working for you. Look, Jean.
