Examples of using Sessizlikte in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Ruh, sessizlikte, yolunu daha kolay ve temiz olarak bulur.
Sessizlikte kilitli kalmış ölüyle yan yana yatacağız.
O sessizlikte, içsel enerjiler uyanır
Sessizlikte kilitlenmiş… Canlı bir cehennem….
Sessizlikte çok fazla durduk mahkeme salonunda.
Orada, sessizlikte kendimi güvende hissediyordum.
Sessizlikte fark edilmeyen anahtarlar.
Sessizlikte de, kendimden nefret ederim.
Pekiala, sessizlikte çalışamam, o halde en azından beni eğlendirebilirsin.
Sessizlikte bir şey.
Sessizlikte acı çekiyor…''? Sır olarak saklanmayacak kadar özel?
Sessizlikte daha iyi düşünüyorum.
Kaynaşma sessizlikte garip geliyor.
Sessizlikte, aklının içinde ve sen onların sözlerini tekrar edeceksin.
Sessizlikte daha iyi düşünüyorum.
Sessizlikte mutluydum ben.
Sessizlikte dans etmek ister misin?
Sessizlikte?- Burada?
Sessizlikte meditasyon yapmak istiyorum'' dedi.
Karanlıkta ve sessizlikte.