SEVGILI EVLADIM in English translation

• dear boy
• dear child

Examples of using Sevgili evladım in Turkish and their translations into English

Sevgili evladım, ben piskopos değilim.
My dear son, I'm not a bishop.

Sevgili evladım. Henüz Jean Paurel olmadın.
My dear, dear boy. You are not yet Jean Paurel.

Sevgili evladım, tapınağı yok etmeği seçen sendin.
My dear boy, it's you who chose to destroy the Temple.

Sevgili evladım.
My beloved child.

Sevgili evladım… bu Tanrı Öldüren falan değil. Tanrı Öldüren.
My dear child, that is not the Godkiller.

Sevgili evladım. Ben tombulum!
My dear child. I'm a blimp!

Sevgili evladım, işte buradayız.
My dear boy, we are here now.

Sevgili evladım, o zaman sen kazandın demektir.
My dear boy, but that means you have won.

Sevgili evladım, bağışla beni!
My dear boy! Forgive me!

Bu bıçağı yeni dünyaya götür sevgili evladım.
Take this blade to the new world, beloved son.

İlgi alanım dişlerdir sevgili evladım.
I am interested in teeth my dear boy.

Dişler. İlgi alanım dişlerdir sevgili evladım.
Teeth, I'm interested in teeth, my dear boy.

İlgi alanım dişlerdir sevgili evladım.
Teeth, I'm interested in teeth, my dear boy.

O zaman sen kazandın demektir. Neyse, sevgili evladım.
My dear boy, but that means you have won.

Neyse, sevgili evladım.
Oh, my dear boy.

Ve sen sevgili evladım.
And you my dear boy.

Jamie sevgili evladım. Aman Tanrım! Seni bu kadar sağlıklı gördüğüme memnun oldum.
Jamie, dear boy, upon my word, I'm delighted to see you looking so healthy.

Sorun ne? Bilmiyorum ve sorun da bu, sevgili evladım.
I don't know, and that's the problem, dear boy. What's wrong?

Hayır, sevgili evladım.
No, my dear.

Sevgili evladım, seninle dövüşmek istemiyorum.
My dear, I don't want to fight you.