Examples of using Sevimsiz in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Şu sevimsiz, dalavereci yaşlı iyi adam mı?
Mesajları görmezden gel, bende sana ne kadar sevimsiz olabileceğimi göstereyim.
Çok büyük ve sevimsiz.
Sevimsiz Kendini Yok Eden Oyuncak Ayı.
Lütfen, sevimsiz davranışım için en içten özürlerimi kabul edin.
Seni sevimsiz yapmayı göze alacaklarını sanmıyorum.
Yerimin şu sevimsiz tarafından bulunması riskini dava yüzünden göze alamazdım.
Sevimsiz heriflerden hemen kurtulmak isterler.
Günaydın Sevimsiz.
Evet, sonra her gece sevimsiz 80ler filmi izleriz.
Aman Tanrım! Karşıda çello çalan çıplak sevimsiz bir adam var!
Sevimsiz'' kelimesini kullanmak, onu kullananı sevimsiz yapıyor.
Sevimsiz,'''' sürtük.'' Burnu havada'' dediklerini duydum.
Ama sonra şanssız olmak sevimsiz olmayı takip etti.
Elbiselerimiz temizlenir temizlenmez bize geri verecekler Sevimsiz.
Süpheli ve görgü tanığı gibi sevimsiz olmaya başladı.
Hâlâ beyzbolu ve 80lerin o sevimsiz müziğini seviyorum.
Şey karakterlerin azıcık sevimsiz olduğunu düşündüm.
Karşıda çello çalan çıplak sevimsiz bir adam var.
Sevimsiz yaratıklar.