Examples of using Sicim in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Sicim parçasının kütle çekim kuvvetini taklit etmeyi önermiyorum.
Sicim iki tür farklı parçacık türleri veren, biraz farklı şekillerde davranırlar.
Şimdi tek ihtiyacım birazcık sicim ve şüphe çekmeyecek bir kurban.
Demetleme için sicim miktarını kontrol etmek istiyorum.
Diğer yandan hadronları sicim olarak modelleme girişimleri ciddi problemlerle karşılaşmıştır.
Eskiden Sicim Teorisiydi, artık Karanlık Madde.
Sicim rotasyonunda tam kontrol sağlamamız gerek.
İşte bu yüzden sicim akıllıca. Aynen.
İşte bu yüzden sicim akıllıca. Aynen.
Sicim teorisini duymadınız mı?
Korunmasız. Evet, sicim bifteğine ve plonk şarabına karşı savunmasızım.
Korunmasız. Evet, sicim bifteğine ve plonk şarabına karşı savunmasızım.
Sicim boyamış olmalı. Ah, kahretsin.
Roosevelt. Sicim ne durumda?
Ben sicim teorisinin Ted Bundysiyim.
Sicim teorisiyle.
Doktor Wolcottun zaman teorisi, sicim teorisi üzerine yeni yorumumu kurtarabilir.
Chestera gelirsek… Sicim Teorisini çürütmeye çalışıyor.
Chestera gelirsek… Sicim Teorisini çürütmeye çalışıyor.
Bir Yahudi çocuğu onlara sicim vermiş, pabuçlarını birbirine bağlasınlar diye.