Examples of using Silahsız birini in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Silahlı biri.
Silahlılardan biri de o gece baya öfkelenmiş.
Görünüşe göre silahlılardan biri arabasına girmeyi başarmış durumda.
Raylı silahların biri yok edildi, ikaz ışığı yanıyor.
Kafamı kaldırdım, silahlı birinin kaçtığını gördüm.
Mezarlıktaki silahlılardan biri hayatta kaldı.
Silahlardan biri oraya at.
Silahlı biri Mart, 1981de onu vurdu.
Topladığımız silahlardan biri bu sabah soygunda ve adam vurmada kullanıldı.
Kesinlikle gerekli olmadıkça eli silahlı biriyle kavga etmemek en doğrusu.
Silahlardan biri çalışmıyor olabilir.
Silahlı birine karşı ne yapabilirim?
Silahlı birine karşı ne yapabilirim ki?
Silahlı biri görüldü.
Silahlarından biri.
Balistiğe göre, eczane cinayetindeki silahlardan biri araba hırsızlığı kurbanımı öldürmüş.
Johnny Kin mahzeninden çalınan silahlardan biri.
Pencerede… Pencerede silahlı biri vardı.
An2} Silahlarından biri.
Rick daha sonra silahını atar ve Shanein silahsız birisini öldürmek zorunda olduğunu söylerdi.