Examples of using Son saniyede in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Yumruk atacaktım ama son saniyede elimden kaçıverdi.
Evet, ne zaman plan yapsak son saniyede değiştiriyordu. Hep aynı denizaşırı çalışacağım bahanesi.
Hatta son saniyede iptal etmesi gerekince onun yerine senin bakıcılık yapmana beni ikna etti.
Yaşına girerken doğum günü yemeğim vardı ama son saniyede babam beni ofise yolladı
Şerefsiz son saniyede bir avuç sahte oyla elimden aldı,
Bir avuç sahte oyla elimden aldı, taşıyacağım. ve ölene kadar bu acıyı Şerefsiz son saniyede.
Bu anı altı yıldır bekliyordum ve sen son saniyede gelip onu mahvettin öyle mi?
Yıldır bu anı bekliyorum ve son saniyede gelip içine sıçıyor musun?
Son saniyede Lois tarafından durdurulan Peter, yanlışlıkla yakınındaki bir pencereyi vurur
kadının boynuna bağladığı bir iple intihar etmek üzere olduğunu görür ve onu son saniyede kurtarır.
barut yüzünden olmuş o yüzden ya son saniyede fikrinizi değiştirdiniz, ya da beceriksizce bir atıştı?
sonrasında… Harveynin içeri dalıp son saniyede onu geri aldığını da… hatırlıyorsundur.
O zaman, tam Mike evet dediği anda… Harveynin koşup onu son saniyede benden geri almasını da hatırlıyorsundur.
Komalardan birine girmiş… ardından öldüğünü sanmışlar… ve mumyalama masasına yatırmışlar… ve son saniyede uyanmış. Hayır.
Komalardan birine girmiş… ardından öldüğünü sanmışlar… ve mumyalama masasına yatırmışlar… ve son saniyede uyanmış. Hayır.
Bu anı altı yıldır bekliyordum… ve sen son saniyede gelip onu mahvettin öyle mi?
mumyalama masasına yatırmışlar ve son saniyede uyanmış.
Sahnelerinden birini yaşarız diye düşündüm. Belki babanız son saniyede buraya gelir ve şu havaalanı.
Sahnelerinden birini yaşarız diye düşündüm. Belki babanız son saniyede buraya gelir ve şu havaalanı.
İkimiz de korkuyorduk, çünkü birimiz son saniyede geri çekilip,… diğerini dımdızlak ortada, havayı öperken bırakabilirdi.