Examples of using Sopa in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Taşıdığı sopa gibi, evet.
Sopa getirin!
Bu sopa göründüğü gibi değil.
Athleticsin Dodgersı yendiği World Seriesden mi o sopa?
Şu sopa ustası.
Üçlü Sopa henüz bizi yakalamadı.
Sopa gibi bir burnun var.
Fakat sopa yeterli değil. Seninle bahse girerim.
Evet, sopa bizi ona götürmeye çalışıyor.
Bana bir sopa getir!
Bu sopa bana bağırıyordu.
Athleticsin Dodgersı yendiği World Seriesden mi o sopa?
Şu sopa ustası.- Kim?
O sopa değil, Barclay.
Bu sopa satılık değil.
Sopa ve birbirimiz varız.
Sopa ve ipin var mı?
Bana bir neşter lazım, sopa değil.
Pantolonu aşağı indirilmiş kalçaları, sopa darbeleriyle kanar bir haldeydi.
Kumaş Sopa! Foon, daha büyük bir delik aç!