Examples of using Soruşturuyor in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Onu kim soruşturuyor?
Bonnie? Savcılık Annalisei soruşturuyor.
Bonnie? Savcılık Annalisei soruşturuyor.
Bonnie? Savcılık Annalisei soruşturuyor.
NTSB kazayı soruşturuyor.
DEA sizi rüşvetten soruşturuyor.
Birisini. Karakol, Werner adında birini soruşturuyor.
Karakol vurkaç olayını soruşturuyor.
Karakol, Werner adında birini soruşturuyor.
Haberiniz var mı bilmiyorum ama İçişleri sizi soruşturuyor.
Özel Birim davayı soruşturuyor… ve olaya karışan grupları gözlem altında tutuyordu.
O zaman Batı Chesterdaki bir olayı neden Cincinati PD soruşturuyor ki?
Senin bunu soruşturuyor olacağını sanıyorum.
Federallerin seni soruşturuyor olması seni endişelendirmiyor mu?
Kim soruşturuyor?
Polisler polisleri soruşturuyor, ve onların kahramanlar yapması yüzünden Şef Cervantes sivil gözetim kurdu.
O örgütleri kim soruşturuyor, şef?
Polisi polis soruşturuyor yani?
Şimdi soruşturuyor. Peki ya General Raul Mejia?
Ortaya çıkan bir videoyu soruşturuyor. Bay County Şerif Departmanı yetkilileri.