Examples of using Soylu in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Savunma için, Transilvanya Prensliğinden Romen soylu yürekli bir adam geldi.
Artık o soylu oldu.
Ne?- Bu kendine has çene hattı, bu soylu profili.
Soylu kanişe beslemeye devam edin.
Soylu çocukları gördüm. Hey, bayan, senin tipinde.
Yüzyılda soylu kadınlar asla kuşkonmaz yemezdi. 17.
Deli, ama soylu.
Ve böyle güçlü soylu bir arabada işçi sınıfı kökeni var.
Bu barodan ihraç komitesini soylu beyefendileri, Brahman avukatları, iş adamlarını.
Bazı soylu aptallar sana Soğan Şövalyesi diyerek seni aşağılayacaklarını sanıyorlar.
Soylu hayaletler yapmaz, Watson.
Biliyorsun Lizzie. Senin gibi soylu kızlar bunu yapamaz.
Gelecek hafta mı? Soylu kanişe beslemeye devam edin.
En soylu tesisatçı.
Onları koru, soylu ve yakışıklı kocalar nasip et.
Bunlar soylu insanlar.
Yaban, evcil, soylu, gebe.
Soylu olduğunu biliyordum.
İranlılar, özellikle soylu olanlar, genelde başlangıçta küstah izlenimi verir.