TABANLARI in English translation

soles
tek
yegâne
sadece
tabanını
tabanı
bottoms
alt
taban
popo
aşağı
kıç
dibe
sonuç
sole
tek
yegâne
sadece
tabanını
tabanı
floors
zemin
katı
kat
yere
katta
pisti
tabanını
yer
tabanı
döşemeyi
bases
taban
temel
merkez
baz
aşama
esas
üssü
tabanı
üsten
kitlesi

Examples of using Tabanları in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
Nükleer Mühendislik Veri Tabanları, Standartlar ve Sayısal Analiz,
Nuclear Engineering Data Bases, Standards, and Numerical Analysis,
Ayak tabanları toplu üretilip tüm dünyaya satılıyormuş.
Sole treads are mass-produced
Bazı yelken ayakkabılarının iz bırakmayan geleneksel beyaz tabanları vardır, bununla birlikte diğer birçoğunun da iz bırakmayan siyah tabanları bulunur.
Some boat shoes today have traditional white, non-marking soles, though many others today have dark non-marking soles.
Bu yüzden ayakkabılarımın tabanları sizin işe yaramaz ülkenize daha fazla değmeden uçağıma yetişip buradan ayrılıyorum.
So I'm catching my return flight and leaving, before anything more than the soles of my shoes touches your pee hole of a country.
Bu yüzden ayakkabılarımın tabanları… sizin işe yaramaz ülkenize daha fazla değmeden… uçağıma yetişip buradan ayrılıyorum.
So I'm catching my return flight and leaving… before anything more than the soles of my shoes touches your pee-hole of a country.
Efendim, tanklara karşı normal savunmamız, topçu birliğine haber verip… tabanları yağlamaktır.
Sir, our usual defense against tanks is to call for artillery… and then run like a jackrabbit.
Burada tüm duvarları, tabanları, tavanları, evcil hayvanları, saksıları vs içinde
So here was a room in which all the walls, floors, ceilings, pets,
Direklerin tabanları tunç, çengelleriyle çemberleri gümüştü.
The sockets for the pillars were of brass.
veri tabanları, ya da elektronik tablolar geneline yayılmış bulunan ilgili ve gerekli verileri birleştirip, tek bir uygulama üzerinden analiz edebilirsiniz.
spread across CRM or ERP systems, data warehouses, databases, or spreadsheets.
Kuzu derisi hafif kauçuk tabanlar çift kat kalın astar gizli dikişler.
Lambskin, light rubber soles, double-thick lining, hidden stitching.
Senin kauçuk taban akımı engeller.
Your rubber soles block the current.
Özel taban kullanıyorum, biliyor musun?
I use special soles, you know?
Ayakkabılarınızın tabanlarına bakın.
Check the soles of your shoes.
Tabanını gördün mü?
Did you see the soles?
Ayakkabılarının tabanını öpmeye bile layık değilim.
I am not worthy to kiss the soles of your shoes.
Deri tabanlar. Siyah.
Leather soles. Black.
Deri tabanlar. Siyah.
Black. Leather soles.
Yeni tabanlar gerekiyormuş.
They need new soles.
Birer tane yeni taban gerekiyor gibi.- Peki.
Mmm, looks like they need new soles. Okay.
Tabanlar yenilendi.- Mükemmel.
New soles. Perfect.
Results: 54, Time: 0.0327

Tabanları in different Languages

Top dictionary queries

Turkish - English