Examples of using Tanıklık etmek in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Tanıklık etmek için. Neden buradasın?
Tanıklık etmek için. Neden buradasın?
Bay Merlas sizi karşı tanıklık etmek için hala yaşıyor.
Kendi davanıza karşı… tanıklık etmek istemezseniz… mahkeme bunu anlayışla karşılar.
Tanıklık etmek için kalacak. Söz vermiştin.
Tanıklık etmek için kalacak. Söz vermiştin.
Dominic Foy tanıklık etmek için gönüllü olmuş.
Fakat Samuel geri dönüp tanıklık etmek zorunda kalacak.
Selam Sakar. Bilimsel tarihe tanıklık etmek için tam zamanında geldin.
Görkemli bir şeye tanıklık etmek de neyin nesi?
Tanıklık etmek ailenin her üyesinin görevini yerine getirmesini sağlar.
Tanıklık etmek kolay olmayacak.
Ve tanıklık etmek için buradayım.
Eski jenerasyon kahramanlarına tanıklık etmek… büyük bir onurla, büyük gökyüzüne hoşçakal demek.
Ve mahkemede tanıklık etmek. Tek yapman gereken, bize isimleri vermek.
Bu kamplarda olanlara tanıklık etmek için buradayız.
Bu kamplarda olanlara tanıklık etmek için buradayız!
Olaylara tanıklık etmek istemiyorum.
Nate hala tanıklık etmek zorunda.
Şiddete tanıklık etmek.