TEMSIL ETMEKTEDIR in English translation

represents
temsil
simgeliyor
eden
stands
tahammül
ayakta
kalın
yanında
geçerli
dur
ayağa
çekil
çekilin
durun
is representative
symbolized
simgeliyor
sembolize eder
temsil ediyor
represent
temsil
simgeliyor
eden
representing
temsil
simgeliyor
eden

Examples of using Temsil etmektedir in Turkish and their translations into English

{-}
  • Colloquial category close
  • Ecclesiastic category close
  • Ecclesiastic category close
  • Computer category close
  • Programming category close
bir kadının yaşadığı kederi ve kırılganlığı temsil etmektedir.
a subsequent lithograph(F1655), Sien represents a woman's sorrow and frailty.
Yaklaşık 32.2 milyon hektarda organik üretim yapılmaktadır ve toplam tarım alanlarının% 0.8ini temsil etmektedir.
In North America, almost 2.2 million hectares are managed organically, representing approximately a 0.6 percent share of the total agricultural area.
EPRI ve Southern Company ile eşgüdümlendirilen bağımsız bir teknoloji değerlendirmesi, Flibe Enerjinin önerilen LFTR tasarımı hakkında şimdiye kadar kamuya açık olan en ayrıntılı bilgiyi temsil etmektedir.
An independent technology assessment coordinated with EPRI and Southern Company represents the most detailed information so far publicly available about Flibe Energy's proposed LFTR design.
Soldaki meşe yaprakları, Royal Oak barda bir araya gelen, külübün kurucu üyelerini temsil etmektedir.
The oak leaves represent the 15 founding members of the club who met at the Royal Oak pub.
Hollywood ve Güney Kaliforniyadaki TV ve sinema yazarlarını temsil etmektedir.
West(WGAW), representing TV and film writers in Hollywood and Southern California.
Büyük kılıç zafer kazanan Haraldı, diğer iki küçük kılıç yenilen küçük kralları temsil etmektedir.
The largest sword represents the victorious Harald, and the two smaller swords represent the defeated petty kings.
Beowulfun şiirin sonunda ölmesi tüm insanların ve eserlerinin bir gün yok olacağı düşüncesini temsil etmektedir.
Beowulf's death at the end of the poem represents the idea that all men and all their works shall die.
Carlo Carrànin hazırladığı Anarşist Gallinin Cenaze Töreni( 1910-11) adlı tablosu büyük bir tuval üzerine yapılmış olup, ressamın 1904 yılında bizzat şahit olduğu olayları temsil etmektedir.
Carrà's Funeral of the Anarchist Galli(1910-11) is a large canvas representing events that the artist had himself been involved in, in 1904.
Bir bütün olarak ele alındığında petrol üretimi, dağıtımı, rafinajı ve perakende olarak satışı açısından dünyanın en büyük sanayisini temsil etmektedir.
The production, distribution, refining, and retailing of petroleum taken as a whole represents the world's largest industry in terms of dollar value.
Evet… Fitzharris& Price şeyhin İskoçyadaki mülklerinin yanı sıra… buradaki tüm mal varlığını da temsil etmektedir.
Fitzharris& Price represent the sheikh's assets in this country, including a number of estates in Scotland.
Ottey kariyerine Jamaikayı temsil ederek başladı, şu an 2002den beri oturduğu Slovenyayı temsil etmektedir.
She began her career representing Jamaica, before representing Slovenia from 2002 to 2012.
Almanya ve Kıbrıs için, aralık, mevcut tüm tahminlerin en üst ve en alt sınırını, nokta tahmini ise orta noktaların basit bir ortalamasını temsil etmektedir.
For Germany and Cyprus, the interval represents the highest and lowest bounds of all existing estimates, and the point estimate a simple average of the midpoints.
Yani bu odadaki kişiler Saulun canlı şekilde kurtulması için son umudu temsil etmektedir.
The people in this room represent the last, best hope of getting Saul Berenson back alive.
Sanahin, kelimenin tam anlamıyla,'' ondan daha yaşlı'' anlamına gelmektedir ve muhtemelen yakınlarındaki Hağpat Manastırından daha eski bir manastır olma iddiasını temsil etmektedir.
The name Sanahin literally translates from Armenian as"this one is older than that one", presumably representing a claim to having an older monastery than the neighbouring Haghpat Monastery.
Balıkçılar arasında, tairyōki( 大漁旗; iyi yakalama bayrağı) olarak tanımlanan balıkların iyi avlanmasına dair umutlarını temsil etmektedir.
Among fishermen, the tairyō-ki(大漁旗,"Good Catch Flag") represents their hope for a good catch of fish.
yaşayanlar dahil olmak üzere, temsil etmektedir.
Flemish Government) represent all the Flemish people, including those living in the Brussels-Capital Region.
Mağarada bulunan eserler, keşfedilen tarih öncesi sanat ve müzik aletlerinin en eski örneklerinden bazılarını temsil etmektedir.
Artifacts found in the cave represent some of the earliest examples of prehistoric art and musical instruments ever discovered.
Saatlerce süren sunum sırasında Jeremiç,'' Kosova Sırp tarihi ve devletinin beşiğini ve kimliğinin ana temellerinden birini temsil etmektedir.'' dedi.
Kosovo represents Serbian history and a cradle of its statehood and one of the key foundations of its identity," Jeremic said during the presentation, which lasted several hours.
hareketlilik ve tam 360 derecelik savunma yeteneği kilit yönlerini temsil etmektedir.
full 360-degree defense capability against the evolving threat represent are key aspects.
Evet Fitzharris Price şeyhin İskoçyadaki mülklerinin yanı sıra buradaki tüm mal varlığını da temsil etmektedir.
So… Fitzharris Price represent the sheikh's assets in this country, including a number of estates in Scotland.
Results: 118, Time: 0.0316

Temsil etmektedir in different Languages

Word-for-word translation

Top dictionary queries

Turkish - English