Examples of using Trene bindim in Turkish and their translations into English
{-}
-
Colloquial
-
Ecclesiastic
-
Ecclesiastic
-
Computer
-
Programming
Kahretsin! Bak dostum, trene bindim bile.
Kahretsin! Bak dostum, trene bindim bile.
Kendi kendime. Trene bindim.
Kendi kendime. Trene bindim.
Kahretsin! Bak dostum, trene bindim bile.
Otobüse, trene bindim.
Penn İstasyonunu görüp trene bindim.
Hayır, trene bindim.
Evet, trene bindim.
Sizi özledim, trene bindim.
Para vermeden trene bindim.
Otuz yıl boyunca her Cuma Grand Centraldan trene bindim.
Araba kiralamak yerine El Pasodan trene bindim.
Böylece trene bindim. Huzurlu hissederek… Sanki Faith ve ben kazadan beraber çıkıyormuşuz gibi.
Yemek vagonuna akşam yemeğine gittim… Ne kadar aç olduğumu hayal edemezsin… Trene bindim.
Üç trene bindim, iki bar gezdim'' Is You Is Or Is You Aint.
Penn İstasyonunu görüp trene bindim. Sonra farkına bile varmadan şehir merkezine gelmişim.
Çantamı hazırladım, trene bindim, haritaya baktım,
Trene bindim, Çantamı hazırladım,
Hoş geldiniz. Naganoya dönmek için trene bindim… ama yarı yolda geri döndüm.